AYM 2018/19718 Başvuru Numaralı AHMET KARTALKANATLI Başvurusuna İlişkin Karar

Abaküs Yazılım
İkinci Bölüm
Esas No: 2018/19718
Karar No: 2018/19718
Karar Tarihi: 7/10/2021

AYM 2018/19718 Başvuru Numaralı AHMET KARTALKANATLI Başvurusuna İlişkin Karar

 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

AHMET KARTALKANATLI BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2018/19718)

 

Karar Tarihi: 7/10/2021

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Celal Mümtaz AKINCI

 

 

M. Emin KUZ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Basri BAĞCI

Raportör

:

Gizem Ceren DEMİR KOŞAR

Başvurucu

:

Ahmet KARTALKANATLI

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, tutuklandıktan sonra ceza infaz kurumundan alınarak bir süre polis merkezinde tutulan başvurucunun bu süreçte kötü muameleye maruz kaldığı ve ceza infaz kurumunda sağlık hizmetlerine erişemediği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 29/6/2018 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir.

5. Komisyonca kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiası dışındaki iddialar yönünden kısmi kabul edilemezlik kararı verilmiş, başvurunun kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkin kısmının kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir.

7. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

III. OLAY VE OLGULAR

8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

9. Başvurucu, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyeliği suçunu işlediği şüphesiyle Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 4/12/2016 tarihinde gözaltına alınmıştır. Şanlıurfa 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 9/12/2016 tarihli kararı ile tutuklanan başvurucu, Şanlıurfa 1 No.lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna yerleştirilmiştir.

10. Yargılaması devam etmekte iken Şanlıurfa 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 20/6/2017 tarihli kararıyla yeniden ifadesine başvurulmak üzere -27/7/2016 tarihli ve 29783 2. mükerrer sayılı Resmî Gazete"de yayımlanan 668 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname"nin 3. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ö) bendi uyarınca- başvurucunun otuz gün süreyle ceza infaz kurumundan alınarak Şanlıurfa Terörle Mücadele Şubesine getirilmesine karar verilmiştir. Daha sonra bu süre otuz gün daha uzatılmıştır.

11. Başvurucunun ailesi, başvurucunun bu süreçte kötü muameleye maruz kaldığı iddiasıyla Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulunmuştur. Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca 2017/20739 sayılı dosya üzerinden yürütülen soruşturmada 17/7/2017 tarihinde, suçun işlendiğini gösterir bilgi ya da bulgunun olmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Yapılan itiraz 5/2/2018 tarihinde reddedilmiştir.

12. 6/9/2017 tarihinde bu kez başvurucu vekili, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığına bir şikâyet dilekçesi sunmuştur. Anılan şikâyet ayrı bir soruşturma numarasına kaydedilerek (2017/28231) 9/10/2017 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair kararla sonuçlandırılmıştır. Karar gerekçesi ise anılan iddiaların daha önce 2017/20739 numaralı dosya kapsamında sonuçlandırılmış olmasıdır. Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı başvurucu vekili itiraz etmiş, Şanlıurfa 1. Sulh Ceza Hâkimliği 15/2/2018 tarihinde itirazın reddine karar vermiştir. Bu karar başvurucu vekiline 29/3/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir.

13. Başvurucu 20/11/2017 tarihinde Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığına bizzat bir şikâyet dilekçesi daha sunmuştur. Anılan dilekçe üzerine 2018/713 sayılı soruşturma dosyası açılmıştır. 10/1/2018 tarihinde, şikâyete konu iddiaların daha önce incelenerek sonuçlandırılmış olduğu gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Başvurucunun itirazı 15/2/2018 tarihinde kesin olarak reddedilmiştir. Başvurucu anılan itirazın reddi kararından 1/6/2018 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmektedir.

14. Başvurucu 29/6/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

15. 18/10/2018 tarihinde Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi, başvurucunun terör örgütü üyesi olma suçundan mahkûmiyetine ve tahliyesine karar vermiştir. Karar kesinleşmemiştir.

16. Başvurucunun Terörle Mücadele Şubesinde ve ceza infaz kurumunda bulunduğu sürelerde yararlandığı sağlık hizmetleri ve bulgular Bakanlık tarafından sunulan bilgi ve belgelere göre şöyledir:

i. Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Hastanesi tarafından başvurucu hakkında düzenlenen 20/6/2017, 13/7/2017, 16/7/2017, 20/7/2017, 30/7/2017 ve 3/8/2017 tarihli adli muayene raporlarında başvurucunun vücudunda herhangi bir darp veya cebir izinin bulunmadığı tespit edilmiştir.

ii. Başvurucunun rahatsızlanması üzerine 26/6/2017 tarihinde Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Hastanesindeki muayenesinde başvurucuya karın ağrısı şikâyeti nedeniyle dört ilaç reçete edilmiştir.

iii. Başvurucu; Mehmet Akif İnan Hastanesi nezdinde 16/8/2017 tarihinde kolonoskopi, 10/10/2017 tarihinde gastroenteroloji, 7/12/2017 tarihinde psikiyatri, 30/7/2018 tarihinde onkoloji polikliniklerine sevk edilerek muayene edilmiştir.

iv. Başvurucu; ŞanlıurfaEğitim ve Araştırma Hastanesi nezdinde 7/12/2017,26/1/2018, 26/2/2018 ve 20/6/2018 tarihlerinde psikiyatri, 9/3/2018 tarihinde ise cildiye polikliniklerine sevk edilerek muayene edilmiştir.

v. Başvurucu; Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi nezdinde 14/12/2017, 9/12/2017 ve 5/6/2018 tarihlerinde Gastroenteroloji, 4/5/2018 tarihinde Endoskopi Polikliniklerine sevk edilerek muayene edilmiştir.

vi. Başvurucunun Şanlıurfa Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi Diş Polikliniğine 16/4/2018 ve 16/5/2018 tarihlerinde, 17/6/2018 tarihinde ise Hilvan Devlet Hastanesi Acil Polikliniğine sevki sağlanarak muayene ve tedavisi yapılmıştır.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

17. Anayasa Mahkemesinin 7/10/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Sağlık Hizmetlerine Erişim Sağlanamadığına İlişkin İddia

1. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

18. Başvurucu; Terörle Mücadele Şubesinde tutulduğu sürede rahatsızlandığını, reçete edilen ilaçların kendisine temin edilmediğini, ceza infaz kurumunda sağlık hizmetlerine erişim noktasında sıkıntılar yaşadığını, bu hususları İnfaz Hâkimliğine yazdığı iki dilekçe ile de dile getirdiğini belirterek kötü muamele yasağının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

19. Bakanlık görüşünde, başvurucunun sağlık hizmetlerine erişemediği yönündeki şikayetlerini Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği dilekçelerde dile getirmediği gibi infaz hakimliğine başvuru yapıp yapmadığına ilişkin bilgi ve belge de sunmadığı belirtilmiş; bu nedenle iddiaların başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğu görüşü bildirilmiştir. Bunun yanı sıra başvurucunun tüm muayene ve tedavi ihtiyaçlarının karşılandığı ifade edilerek başvurucunun yararlandığı sağlık hizmetlerine ilişkin bilgi sunulmuştur (bkz. § 16).

2. Değerlendirme

20. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrasında açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Anayasa Mahkemesince kabul edilemezliğine karar verilebileceği belirtilmiştir. Bu bağlamda başvurucunun ihlal iddialarını kanıtlayamadığı, temel haklara yönelik bir müdahalenin olmadığı veya müdahalenin meşru olduğu açık olan başvurular ile karmaşık veya zorlama şikâyetlerden ibaret başvurular açıkça dayanaktan yoksun kabul edilebilir (Hikmet Balabanoğlu, B. No: 2012/1334, 17/9/2013, § 24).

21. Başvurucu sağlık hizmetlerine erişim yönündeki şikâyetlerine ilişkin olarak İnfaz Hâkimliğine sunduğu iki dilekçeyi bireysel başvuru dosyasına sunmuştur. Dilekçelerin incelenmesi neticesinde başvurucunun psikiyatri polikliniğinde muayene olma talebinde bulunduğu, anılan dilekçelerin 1/12/2017 ve 31/5/2018 tarihlerinde yazılmış olduğu, muayene kayıtlarının incelenmesi neticesinde 7/12/2017, 26/1/2018, 26/2/2018 ve 20/6/2018 tarihlerinde psikiyatri polikliniğinde muayene edildiği (bkz. § 16) anlaşılmıştır. Başvurucunun dilekçe ile talepte bulunduğu iki seferde de muayene edilmesinin sağlandığı, bu kapsamda başvurucunun sağlık hizmetlerine erişim yönündeki taleplerinin karşılandığı anlaşılmaktadır.

22. Başvurucu her ne kadar bir kısım ilacın temin edilmemesinden ve genel olarak sağlık hizmetlerine erişim yönünde sıkıntılar yaşadığından şikâyet etmekte ise de dosya kapsamında başvurucunun idari makamlar ya da yargı mercileri tarafından karşılanmayan bir sağlık hizmetine erişim talebi tespit edilememiştir.

23. Başvurucunun sağlık hizmetlerine erişiminin sağlandığı, talepte bulunması hâlinde taleplerinin karşılandığı anlaşılmıştır.

24. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Sözlü ve Fiziksel Şiddete Maruz Kalındığına İlişkin İddia

1. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

25. Başvurucu, ceza infaz kurumundan alınarak ek ifade vermek için polis merkezine götürüldüğünü, burada kaldığı 45 günlük süre boyunca sözlü ve fiziksel işkenceye maruz kaldığını ileri sürmektedir.

26. Bakanlık görüşünde, başvuruda süre aşımı bulunduğu belirtilmiştir. Bunun yanı sıra başvurucunun kötü muamele iddialarının sağlık raporlarıyla desteklenmediği, kovuşturmaya yer olmadığına dair karardan ayrılmayı gerektiren bulgu olmadığı görüşü sunulmuştur.

2. Değerlendirme

27. 6216 sayılı Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereği bireysel başvurunun başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.

28. Daha önce başvurulduğu ve reddedildiği için başarılı olunmayacağı belli olan başvuru yoluna yeni bir delil ileri sürmeksizin farklı zamanlarda başvurulmasının bireysel başvuru süresinin yeniden canlandırılması noktasında herhangi bir etkisi ve işlevi olmayacaktır (benzer yöndeki Anayasa Mahkemesi kararı için bkz. İbrahim Oğuz Yapar, B. No: 2012/829, 5/3/2013, § 32).

29. Somut olayda başvurucunun kötü muameleye maruz kaldığına yönelik iddialar üç ayrı soruşturma dosyasına konu olmuştur. Soruşturma dosyalarına konu edilen kötü muamele iddiaları aynı nitelikte olup başvurucunun polis merkezinde tutulduğu zaman diliminde kötü muamele gördüğü iddialarına ilişkindir.

30. İlk soruşturma süreci başvurucunun ailesi tarafından başlatılmıştır.

31. İkinci soruşturma, başvurucunun vekâletli avukatı tarafından verilen şikâyet dilekçesi ile başlatılmıştır. Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ile sonuçlanan soruşturma sonucunda verilen nihai kararın yine bu vekile 29/3/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.

32. Başvurucu 20/11/2017 tarihinde Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığına bizzat bir şikâyet dilekçesi daha sunmuştur. Bu dilekçede başvurucu, polis merkezinde tutulduğu sürede kötü muameleye maruz kaldığı iddialarını yeniden dile getirmiş olup soruşturma sonucuna etkili olabilecek yeni bir delil ileri sürmemiştir. 10/1/2018 tarihinde, şikâyete konu iddiaların daha önce incelenerek sonuçlandırılmış olduğu gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Başvurucu nihai karardan 1/6/2018 tarihinde haberdar olduğunu beyan ederek 29/6/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

33. Başvurucunun iddialarına ilişkin olarak kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve bu kararın kesinleşerek başvurucu vekiline 29/3/2018 tarihinde tebliğ edildiği dikkate alındığında başvurucunun aynı nitelikteki iddialarını içeren bir başka dilekçesi üzerine başlatılan son soruşturmanın sonucunu beklemeden en geç 30/4/2018 tarihinde başvuru yapması gerektiği değerlendirilmiştir. Nitekim başvurucu da son soruşturmada bir önceki soruşturmadan farklı sonuç elde edileceğine dair bir varsayımı bulunduğuna ilişkin herhangi bir açıklama yapmamıştır.

34. Nitekim mükerrer soruşturma niteliğinde olan son soruşturma süreci sonrasında yapılan 29/6/2018 tarihli başvuruda süre aşımı bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.

35. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Sağlık hizmetlerine erişilememesi nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Sözlü ve fiziksel şiddete maruz kalınması nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 7/10/2021tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Hemen Ara