Esas No: 2021/2225
Karar No: 2022/2404
Karar Tarihi: 25.04.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2225 Esas 2022/2404 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/2225 E. , 2022/2404 K.Özet:
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından verilen bir karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ancak HMK 362/1-a maddesi ve 6763 sayılı Kanun’un 42. maddesi gereği, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından miktarı 72.070,00 TL'yi geçmeyen kararlar kesindir ve temyiz edilemez. Somut olayda ise kabul edilen tutar 54.750,00 TL olduğundan temyiz başvurusu kesinlik sınırı altında kalmaktadır. Bu nedenle temyiz istemi reddedilmiştir. HMK 346/1 ve 366 maddelerine göre, kanuni süre geçtikten sonra veya kesinleşen bir karara ilişkin temyiz başvurusu yapıldığında, Bölge Adliye Mahkemesi temyiz dilekçesinin reddine karar verebilir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri, HMK 362/1-a, 6763 sayılı Kanun’un 42. maddesi, HMK'nın ek 1. maddesi, HMK 346/1 ve 366, ve 6100 sayılı HMK'nın 373. maddesidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
HMK 362/1-a maddesi ve 6763 sayılı Kanun’un 42. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesinin miktar veya değeri kırkbin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar verildiği anda kesin olup, temyiz edilemez. HMK’nın ek 1. madde gereğince bu miktar 2017 ve sonrası yıllarda her yıl yeniden değerlendirme oranında artırılacaktır. Bu hükümlere göre hesaplama yapıldığında Bölge Adliye Mahkemesi kararları yönünden 2020 yılı için temyiz kesinlik sınırı 72.070,00 TL’dir.
Somut olayda fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 76.250,00 TL alacağın tahsili isteminde bulunulmuş, ilk derece mahkemesince davanın 54.750,00 TL'lik kısmı üzerinden kabulüne karar verilmiş, kabul edilen 54.750,00 TL yönünden davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince istemin reddine karar verilmiş ve bu hükme karşı davalı tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Bu durumda temyiz başvurusu Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile kabulüne karar verilen 54.750,00 TL için yapılmış olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine göre temyiz eden yönünden kesinlik sınırı altında kalmaktadır.
Temyiz dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi temyiz dilekçesinin reddine karar verir ve 344'üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder (HMK 346/1 ve 366). Temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtaya gönderilmiş ise, 01.06.1990 tarih 1989/3 Esas, 1990/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından da temyiz talebinin reddine karar verilebilir. Bu İçtihadı Birleştirme Kararı HUMK hükümleri nedeniyle verilmiş olsa da HMK’daki benzer düzenlemeler de aynı yorum ve sonucu doğurduğu için HMK hükümlerine göre temyiz yönünden de uygulanması gerektiğinden temyiz isteminin reddi gerekmiştir
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi kararının miktar itibarıyla kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 25.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.