Esas No: 2021/2735
Karar No: 2022/2436
Karar Tarihi: 26.04.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2735 Esas 2022/2436 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/2735 E. , 2022/2436 K.Özet:
Davacı ve davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesi kapsamında dava dışı işçinin açtığı dava sonucunda ödenen bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesi talebiyle açılan tazminat davasında, mahkeme, sorumluluklarla ilgili hüküm bulunan davalıların sorumlu olduğu ancak diğer davalıların asıl işveren ile çalışılan süre ile sınırlı yarı yarıya sorumlu olduğuna karar vermiştir. Ancak, bu karar hatalıdır ve sözleşme hukukunun en temel ilkelerinden biri olan rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması gerektiği unutulmuştur. Mahkeme, bu nedenle yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde bir bilirkişi raporu aldıktan sonra karar vermelidir. Kanun maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 4857 sayılı İş Kanunu'dur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı ile davalılar arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalılar tarafından çalıştırılan dava dışı işçinin müvekkili aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili davanın işçi lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçiye icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden sözleşme hükümlerine göre davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek, müvekkili tarafından ödenen bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Yemekhane İşletmeciliği ve ... Gıda cevap dilekçelerinde, davacının asıl işveren olduğunu, işçilik alacaklarından onun sorumlu olduğunu, kendilerinin sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, iş akdinin feshine bağlı hak ve alacaklara ilişkin asıl işverenler ile alt işverenler arasındaki sözleşmelerin incelendiği, sözleşmede sorumluluklarla ilgili hüküm bulunan davalılar ... Temizlik, .... ve ... Gıda’nın asıl işverenle birlikte işçinin çalıştığı süre ile sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, diğer davalılar ..., ... ve ...’ın ve bu konuda sözleşme ve eki şartnamelerde hüküm bulunmadığından asıl işveren ile çalışılan süre ile sınırlı yarı yarıya sorumlu olacakları gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinden kaynaklı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır.
İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.
İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir.
Bu durumda mahkemece yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile davalıların dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönem ile sorumlu tutarak ödenen bedelin yarısından sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.