Esas No: 2021/2454
Karar No: 2022/2468
Karar Tarihi: 27.04.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2454 Esas 2022/2468 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/2454 E. , 2022/2468 K.Özet:
Davacı, davalı kooperatif üyesi olan Murat Bostancı'dan üç adet üyeliği devraldıktan sonra ihraç edildiğini ve çıkma payı alacağının ödenmediğini ileri sürerek, çıkma payı alacağının tahsilini talep etmiştir. Mahkeme, davanın kabulünü gerektiren karar vermiştir ancak Yargıtay'ın bozma kararından sonra yapılan ıslah işlemi nedeniyle karar bozulmuştur. Sonrasında ise 7251 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesi ile ıslahın mümkün hale gelmesi kabul edilmiştir. Mahkeme, bozmadan sonra yapılan ıslahla arttırılan talebin değerlendirmesi sonucunda karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu doğrultuda davacının temyiz itirazlarının kabul edilerek hükmün davacı lehine bozulmasına karar verilmiştir.
Değişikliği yapılan HMK’nın 177/2. maddesi gereği, Yargıtay'ın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılması mümkün hale getirilmiştir. Bu değişikliğin usule ilişkin olduğu nedeniyle, derdest davalarda da derhal uygulanması gerekmektedir. Yukarıda belirtilen Yargıtay kararlarına göre, usule ilişkin kanun değişikliğinin, mahkemece verilen nihai karardan sonra bile değişiklik yapılmış olsa dahi uygulanması zorunludur ve kazanılmış hak oluşmaz.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olan dava dışı Murat Bostancı'dan üç adet üyeliği devraldığını, aidat ve gecikme zammı ödenmediği gerekçesiyle ihraç edildiğini, ihraç kararının kesinleşmesine rağmen çıkma payı alacağının ödenmediğini ileri sürerek, çıkma payı alacağının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar kapatılan Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 15.04.2014 tarih ve 2014/2968 E., 2014/2969 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bu aşamadan sonra davacı vekilince 10.12.2014 tarihinde dava değeri arttırılmak suretiyle ıslah yapılmış ve dava ıslah edilen değer üzerinden kabul edilmiştir. Bu kez davalı vekili kararı temyiz etmiş, davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay kapatılan 23. Hukuk Dairesinin 2015/4476 E., 2016/3224 K. sayılı ilamı ile bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, bozmadan sonra ıslah yapılabilmesinin mümkün olmadığı, davalı kooperatif üyeliğinden çıkartılan davacının davalı kooperatiften 10.000 TL aidat alacağın mevcut olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
22.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177/2. maddesi ile Yargıtayın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılması mümkün hale getirilmiştir.
Usule ilişkin kanun değişikliğinin geçmişe etkili olarak uygulanması gerektiği, kanun değişikliğinin “usuli kazanılmış hak” ilkesinin istisnalarından olduğu mahkemece verilen nihai karardan sonra değişiklik yapılmış olsa dahi, bu değişikliğin uygulanmasında zorunluluk bulunduğu Yargıtay kararlarıyla açıklanmıştır. (Yargıtay HGK 20.02.2008 gün, 2008/13-160 E., 2008/147 K.)
Tüm bu açıklamalar doğrultusunda; karardan sonra yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun uyarınca bozmadan sonra ıslahın mümkün hale gelmesi ve bu değişikliğin usule ilişkin olması nedeniyle derdest davalarda da derhal uygulanması gerektiği, kazanılmış hak oluşmayacağı, mahkemece bozmadan sonra ıslahla arttırılan talebin değerlendirilmek sureti ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 27.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.