Esas No: 2021/10053
Karar No: 2022/1071
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/10053 Esas 2022/1071 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2021/10053 E. , 2022/1071 K.Özet:
Davacı, bir taşınmazın kayyım atanması için başvuruda bulunmuştur. Mahkeme, ustaca bir şekilde davacının başvurusunu reddetti ancak bu karar, eksik inceleme ve araştırmadan kaynaklandı. 3561 Sayılı Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun'un 2. maddesi ve 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 427. maddesi, kayyım atanması istemine ilişkin davalar hakkında belirtilen yasal düzenlemelerdir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : 3561 Sayılı Kanun Gereği Kayyım Atanması
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesiyle; İstanbul İli Fatih İlçesi Kocadede Mahallesi 1370 ada 21 parselde kayıtlı olan taşınmazın imar planına göre park alanı olduğu, bu taşınmazın kamulaştırılması amacıyla encümen kararı alındığı, taşınmaz maliki olarak görünen ... oğlu: ... isimli kişiye davet mektubu gönderilmek istendiği, ancak bu kişinin soyadı ve adresinin olmaması sebebiyle kendisine ulaşılamadığı, taşınmaz malikinin nerede olduğu, sağ olup olmadığı, ölü ise mirasçısı olup olmadığı hususlarının tespit edilemediğini belirterek kayyım tayin edilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulüyle, mahallin en büyük mal memuru ...'nın dava konusu İstanbul İli Fatih İlçesi ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı 10,00 m² yüz ölçümlü taşınmazdaki hisse sahibi olan ... oğlu: ... hissesine kayyım olarak atanmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan inceleme neticesinde; davalının istinaf itirazının kabulü ile dava dosyasındaki eksiklerin tamamlanması amacıyla ilk derece mahkemesinin kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; ... oğlu: ... isimli kişinin mirasçılarının tespit edilmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiş, bölge adliye mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3561 Sayılı Kanun kapsamında kayyım atanması istemine ilişkindir. 3561 Sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun'un 2. maddesi ve 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 427. maddesinde, "Bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde; vesayet makamı, bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştırır. Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması halinde, mahallin en büyük mal memurunu yönetim kayyımı tayin eder." hükmü yer almaktadır. Kayyım atanması istemine ait davalar kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın gerekli araştırmayı yaparak karar vermek durumundadır. 3561 Sayılı Kanun uyarınca kayyım atanmasına ilişkin davalarda re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, tapu kayıt maliki olan ... oğlu: ...'in mirasçı olarak belirtilen kişilerin murisi olduğu hususunda tereddüt hasıl olmuştur. Mahkemece, konuya ilişkin kanun hükümleri ve kanunun amacı gözetilerek; sadece UYAP sisteminden alınan nüfus kayıtları ile yetinilmeden; detaylı bir şekilde araştırma yapılıp davacı vekiline ... oğlu ... ve ... ... isimli kişilerin veraset ilamlarını sunmak üzere yetki ve süre verilmesi, ismi belirtilen bu kişilerin mirasçılarının tespiti ve ... oğlu ... ile ... ... isimli şahısların aynı kişi olup olmadığı hususlarında kolluk araştırması dahil her türlü araştırma ve soruşturmanın yapılıp tapu maliki ile mirasçılar arasındaki irtibatın bulunup bulunmadığının belirlenmesi, tapu kaydı ve veraset belgesinde adı geçen kişilerin kimlik bilgilerinin farklılığı karşısında gerekirse mahkemece tapuda isim tashihi davası açmak üzere süre verilmesi ve dava açıldığı takdirde sonucu beklenerek buna göre bir değerlendirme yapılması ve toplanan bütün deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmayla davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 09.02.2022(Çrş.)