Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/5582 Esas 2022/1296 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5582
Karar No: 2022/1296
Karar Tarihi: 14.02.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/5582 Esas 2022/1296 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2021/5582 E.  ,  2022/1296 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından tasfiyeye konu taşınmaz, ıslah ve faiz yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir.
    2-Davacı erkeğin ıslah ve faize yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
    Davacı lehine tasfiyeye konu araç nedeniyle hükmedilen alacak, artık değere katılma alacağı niteliğindedir. TMK'nin 239/son maddesinde; “…aksine anlaşma yoksa tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür…” hüküm altına alınmıştır. Yargıtay'ın ve Dairemizin kökleşmiş uygulamalarına göre tasfiye tarihi karar tarihidir.
    Somut olayda, mahkemece bir davada ancak bir kez ıslah yoluna başvurulabileceği gerekçesiyle davacının faiz talebinin reddine karar verilmiş ise de, karar hatalı olmuştur. Şöyle ki, işbu dava 27.07.2016 tarihinde açılmış olup HMK 107. maddesi gereğinde dava dilekçesindeki talep belirsiz alacak davası niteliğinde olduğundan, davaya belirsiz alacak davasına ilişkin hükümlerin uygulanması gerekir. Davacı vekili, dava dilekçesinde 'mal rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00TL alacağın tahsilini' istemiştir. Daha sonra davacı vekili 12.03.2018 tarihli harcını yatırmak suretiyle sunduğu dilekçesinde 'fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 126.545,20TL alacağın tahsilini' istemiş, 22.09.2018 tarihli 8 nolu celsede de 'sözlü ıslah talebinde bulunularak dava tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunuyoruz’ demiştir. Mahkemece, 12.03.2018 tarihli dilekçe ıslah dilekçesi kabul edilmiş
    ise de, dava tarihi itibariyle dava belirsiz alacak davası niteliğinde olduğundan 12.03.2018 tarihli dilekçenin ıslah dilekçesi değil, talep belirleme dilekçesi olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece, davacı tarafın faiz yönünden yaptığı sözlü ıslahı dikkate alınarak araç yönünden hükmedilen katılma alacağına tasfiye tarihi olan karar tarihinden itibaren faize hükmedilmemesi hatalı olmuştur. Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu yönlerinin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2).
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının hüküm fıkrasının 1. paragrafında yer alan ‘‘.. alacağının..’’ ibaresinden sonra yer almak üzere ‘.. karar tarihi olan 20.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte...’’ ibarelerinin yazılmasına, hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 14.02.2022 (Pzt.)

    Hemen Ara