Esas No: 2021/9250
Karar No: 2022/1326
Karar Tarihi: 15.02.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/9250 Esas 2022/1326 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2021/9250 E. , 2022/1326 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesinin 03/01/2020 tarihli ve 2018/239 Esas, 2020/5 Karar sayılı ilk kararı ile davaların kabulüne karar verilmiş; tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu olduklarına hükmedilerek kadının tazminat talepleri reddedilmiş ve kadın lehine nafakalara hükmedilmiştir. Hükme karşı sadece erkek tarafından boşanmanın ferileri yönünden istinaf talebinde bulunulmuş ve bölge adliye mahkemesinin 20/03/2020 tarihli ve 2020/298 Esas, 2020/299 Karar sayılı ilk kararı ile; dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasının tamamlanmadığından bahisle; ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmıştır. Bölge adliye mahkemesi kararı sonrası yapılan yargılama sonunda, ilk derece mahkemesince verilen 2020/203 Esas, 2021/384 Karar sayılı ikinci kararda; erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğundan bahisle; davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ve kadın lehine tazminatlar ile nafakalara hükmedilmiştir. Bölge adliye mahkemesi davacı-davalı erkeğin ferilere yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiş ve hüküm yukarıda belirtilen nedenlerle temyiz edilmiştir.
İlk derece mahkemesinin ilk kararına karşı, sadece erkek tarafından kusur belirlemesi, nafakalar ve aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve her iki davadaki boşanma hükümleri istinaf başvurusuna konu edilmemek suretiyle kesinleşmiştir. Bu itibarla, bölge adliye mahkemesinin “kaldırma” kararı sonrası yapılan yargılama sonunda, ilk derece mahkemesinde verilen 25/06/2021 tarihli ve 2020/203 Esas, 2021/384 Karar sayılı ikinci kararda her iki davayla ilgili boşanma istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına kararı verilecek yerde, yeniden boşanma hükmü kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
3-İlk derece mahkemesinin ilk kararında, tarafların eşit kusurlu olduklarından bahisle, kadının tazminat talepleri reddedilmiş ve kadın lehine aylık 650TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Hükme karşı sadece erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan, eşit kusur tespiti, kadının tazminat taleplerinin reddi ve hükmedilen nafakaların miktarı yönünden erkek lehine usulî kazanılmış hak oluşmuştur. İlk derece mahkemesinin ilk kararı ile kadın eşe kusur olarak yüklenen ve kadın tarafından kanun yollarına başvurulmamak suretiyle kesinleşen kusurlu davranışlara karşılık; erkek eşin de birlikte yaşama yükümlülüğünü ihlal ettiği, eşine ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmış olup; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda gerçekleşen ve kesinleşen kusurlu davranışlara göre taraflar eşit kusurludur. Bu itibarla, davacı-davalı erkeğin ağır, kadının az kusurlu kabul edilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
4-Yukarıda 3. bentte izah edildiği üzere, taraflar boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda eşit derecede kusurludur. Bu itibarla, erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü ile bu hatalı kusur belirlemesine göre kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
5-Yukarıda izah edildiği üzere, ilk derece mahkemesinin ilk kararında kadın eş lehine hükmedilen aylık 650 TL tedbir ve yoksulluk nafakasının, kanun yollarına başvuran erkek lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu dikkate alınmaksızın, kadın lehine hükmedilen nafakaların miktarının artırılarak aylık 1.000 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2.), (3.), (4.) ve (5.) bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA; bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile kararın (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi. 15.02.2022 (Salı)