Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/35 Esas 2022/1455 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/35
Karar No: 2022/1455
Karar Tarihi: 16.02.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/35 Esas 2022/1455 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2022/35 E.  ,  2022/1455 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Velayet ya da Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi- : Kişisel İlişkinin Kaldırılması

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı baba tarafından reddedilen velayetin değiştirilmesi olmadığı takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası ve davalı-karşı davacı annenin kabul edilen kişisel ilişkinin kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Davacı-karşı davalı babanın reddedilen velayetin değiştirilmesi davası yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. (HMK m.362/1-ç).Açıklanan sebeple davacı-karşı davalı babanın velayet davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacı-karşı davalı babanın reddedilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, karar vermek gerekmiştir.
    3-Davacı-karşı davalı babanın, davalı-karşı davacı annenin kabul edilen kişisel ilişkinin kaldırılması davası yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Davacı-karşı davalı annenin, çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin ilk derece mahkemesince kabulü ile davacı-karşı davalı baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı-karşı davalı baba tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince davacı-karşı davalı babanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kişisel ilişki düzenlenirken göz önünde bulundurulması gereken temel ilke, “Çocuğun üstün yararı"dır (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m.l; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m.4/b). Çocuğun üstün yararı belirlenirken onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Yine, Türk Medeni Kanunu'nun 324. maddesinin ikinci fıkrasında; "Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir." hükmü yer almaktadır.
    Anne ve babasından veya bunlardan birinden ayrılan çocuğun ana veya babasıyla düzenli kişisel ilişki kurması ve sürdürmesi, çocuk için bir hak olduğu gibi ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında analık veya babalık duygularını tatmini de önemlidir. Somut olayda yapılan yargılama ve toplanan delillerden özellikle davacı-karşı davalı babanın 26.01.2015 tarihinde açtığı ve Yargıtay denetiminden geçerek 18.04.2016 tarihinde kesinleşen kişisel ilişki davasında düzenlenen kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektiren yeni bir iddia iş bu dosyada davalı-karşı davacı anne tarafından ileri sürülmediği gibi çocukla babası arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektiren somut bir olgu da ispat edilememiştir. Bu nedenle davalı-karşı davacı annenin davasının reddine karar verilmesi gerekirken davasının kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (3.) bentte gösterilen sebeple ilgili bölge adliye mahkemesinin kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, davacı-karşı davalı babanın reddedilen velayetin değiştirilmesi davası yönünden temyiz dilekçesinin (1.) bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 16.02.2022 (Çar.)

    Hemen Ara