Esas No: 2014/461
Karar No: 2015/384
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2014/461 Esas 2015/384 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ...Ağır Ceza
Banka zimmeti suçundan sanık ..."nun 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22/3, 765 sayılı TCK"nun 80, 59/2, 31, 33 ve 40. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, mahsuba, müebbeten kamu hizmetlerinden yasaklanmasına, hapis hali sona erinceye kadar yasal kısıtlılık halinde bulundurulmasına ve katılan bankanın uğradığı zararın tazminine ilişkin, ... Ağır Ceza Mahkemesince verilen ... gün ve .... sayılı hükmün, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay ... Ceza Dairesince... gün ve ... sayı ile sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin reddedilip hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ... gün ve ... sayı ile;
"...1412 sayılı CMUK"nun 318 ve 5271 sayılı CMK"nun 299. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, sanık müdafiinin duruşma talebi uyarınca temyiz incelemesinin duruşmalı olarak gerçekleştirilmesi gerekirken, bu konudaki istemin reddine karar verilerek, dosya üzerinden inceleme yapılmak suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlandığı" düşüncesiyle itiraz kanun yoluna müracaat ederek, Özel Daire onama kararının kaldırılması ve temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması isteminde bulunmuştur.
CMK"nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay ... Ceza Dairesince itiraz nedeni yerinde görülerek ... gün ve ... sayılı karar kaldırılmış, duruşmalı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucu ... gün ve .. sayı ile hükmün;
"Aşamalarda istikrarlı olarak, 1998 yılı içerisinde ... ... San. ve Tic. A.Ş."nin veya şirket ortaklarının şahsi kefaletleri ile değişik gerçek kişi ve firmalar adına 48 adet kredi kullandırılması eylemlerine katılmadığını ve eylemlerden haberinin olmadığını savunan ve anılan kredi sözleşmelerinde imzası bulunmayan sanığın, ne suretle azmettiren olarak diğer sanıkların eylemlerine katıldığı hususu delilleri ile birlikte ortaya konulmaksızın; usulsüz olarak kullandırılan kredi borçlarının ödenmemesi üzerine sanık ... ile temasa geçerek onunla görüştükleri yönünde anlatımlarda bulunan banka çalışanı, sanıklar ..., ... ve ..."nun görüşme içeriklerinin ve görüşme sonucunda ulaşılan sonuçların nelerden ibaret olduğu ayrıntıları ile tespit edilmeksizin eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması" isabetsizliğinden oyçokluğuyla bozulmasına karar verilmiş,
Daire Üyesi ...; "1-Kredi kullanımı 4389 sayılı Yasa"nın 19.06.1999 tarihinde kabulünden önce olup, bu eylemler zamanaşımına uğramıştır. Kredi kapatılması ile ilgili sanık ... beyanında, işlemlerin çoğunun kendisi ve ... tarafından yapıldığını söylemesine göre ödeme yapılan işlemlerle ilgili olarak ayrı ayrı banka görevlilerinin sorumluluklarının belirlenmesi gerektiğinden,
Kabule göre de;
2-Şirket yöneticileri yönünden de azmettirme eylemi açıkça tespit edilemediğinden bu konuda banka görevlileri dinlenerek sonucuna göre hüküm kurulması, ayrıca işlemlerin hangi banka görevlisi tarafından yapıldığı tespit edilerek zarardan sorumluluklarının buna göre tespitinin gerekmesi ve sanıkların olaydaki katkılarına göre ceza tayini yerine tüm sanıklar için aynı miktarda ceza tayini yasaya aykırı olup hükmün bu nedenlerle bozulması gerektiği" düşüncesiyle,
Daire Üyesi ...; "Mahkemenin kararında belirttiği kabul ve gerekçenin yerinde olduğu" görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise .. gün ve ... sayı ile;
"...İhtilaf konusu olay, suç tarihi itibarıyla şirket yöneticisi ve başkan vekili olan sanık ..."nun suçunun sübut bulup bulmadığı noktasında toplanmaktadır.
Sanık ..., suç tarihleri olan 29.05.1998 ila 11.06.2001 arasında, 06.03.1998 yılından itibaren (3) yıl süre ile şirketin yönetim kurulu başkan vekili ve yöneticisidir. Bu tarihten itibaren 04.02.2004 tarihinde ölmesi nedeniyle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen, 1930 doğumlu ... ..."nun yaşı da dikkate alındığında, şirketi fiilen yönettiği anlaşılmaktadır.
... A.Ş., 28.02.1984 yılında 9.000.000 Lira (günümüzde 9 Lira) sermaye ile kurulmuş olup, şirketin sermayesinin 11.10.1985 tarihinde 50.000.000 Liraya (günümüzde 50 Lira) arttırıldığı, 2003 yılında ise 500.000.000.000 Liraya (günümüzde 500.000 Lira) artırıldığı, kredinin kullandırıldığı ilk suç tarihinde ise kullandırılan kredi miktarının 164.593 Lira olup, faizli bakiyesi ile birlikte ödenmesi gereken miktarın toplam 222.848,73 Lira olduğu anlaşılmakla, şirketin sermayesine göre kullandırılan kredinin büyüklüğü ortaya çıkmaktadır.
Sanık ..., duruşma sırasında da kabul ettiği müfettişe verdiği beyanında; "... ... Ticaret ve Sanayi A.Ş."nin kefaletiyle kullandırılan kredilerin içeriğini, 1999 yılının sonlarında krediler ödenmeyince öğrendiğini, müdüre bunun nasıl kapanacağını sorduğunda kendisini tehdit ettiğini, kendisinin de bu işe bulaştığını, çıkışının olmadığını, tek çıkışın bunun tahsil edilmesi olduğunu söylediğini, her gün bunun nasıl kapanacağını sorduğunu, sonunda kendisini ikna etmek amacıyla ..."nun yanına götürdüğünü, oraya müdür ve ... ile birlikte bir kez gittiğini, bu işi bu kadar saklamasının nedenin ...-... Grubunun, Ordu- Samsun-Sinop elektirik dağıtım işini alacak olmasından kaynaklandığını, zira müşterinin ihaleyi alınca hesapları kapatacağını söylediğini ancak ihalenin de sürekli ertelendiğini" ifade etmiştir.
Sanık ..., duruşma sırasında da kabul ettiği müfettişlik ve kısmen tekrarladığı beyanında; ".... ... Ticaret ve Sanayi A.Ş."nin kefaletiyle kullandırılan kredilere ilişkin dosyaların hazırlanmış şekilde bankaya getirildiğini, firmadan ... ve ... ... ile muhatap olduğunu, kredi taksitleri gecikmeye başlayınca 1999 yılı başından itibaren ... ile görüştüklerini" ifade etmiştir.
Sanık ...., duruşma sırasında da kabul ettiği müfettişlik ve kısmen tekrarladığı beyanında; "... ... Ticaret ve Sanayi A.Ş."nin kefaletiyle kullandırılan kredilerin ödenmesinde sorunlar başlaması üzerine, 1999 yılı başlarından itibaren müşterilerin bilgi ve talimatı dışında hesaplarından para çekmeye başladıklarını...." ifade etmiştir.
... ... Ticaret ve Sanayi A.Ş."nin kefaletiyle kullandırılan kredilerin ödenmesinde sorunlar başlaması üzerine, ilk olarak 15.02.1999 tarihinden itibaren ... isimli mudinin hesabından izni olmadan para çekilmeye başlandığı belirlenmiş olup, ilgili şirketin kredi borçlarının ödenmesi amacıyla bu işlemlerin 11.06.2001 tarihine kadar devam ettiği anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
1998 yılı içerisinde ... Motorlu Taşıtlar A.Ş"nin Bafra İlçesinde ... Bayii olarak faaliyette bulunduğu, 29.05.1998-17.09.1998 tarihleri arasında taşıt kredisi kullanmak için müracaat eden 48 kişiye, ... Bafra Şubesinden kredi kullandırmak maksadıyla taşıt kredisi sözleşmesi imzalattırıldığı, ancak krediler karşılığı araç verilmeyip, toplam kullandırılan kredi miktarı olan 164.593 Liranın şahıslar hesabına çekilerek, şirket adına kullandırıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda banka müdürü ..."ın kredilerden haberinin olmadığını kabul etmek, kredi kullanım uygulamaları ve bankacılık teamülleri gereği mümkün görünmemektedir.
Yine suç tarihleri itibarıyla şirketi fiilen yönettiği anlaşılan sanık ..."nun, şirketin bulunduğu ilçenin koşulları, şirketin öz sermaye yapısı, kredi miktarı ve kredinin şirket hesaplarında kullanılması da dikkate alındığında, kredi kullanımından haberdar olmadığını iddia etmek hayatın olağan akışına uygun gözükmemektedir.
Öte yandan ;
Yukarıda oluşumu gösterilen olaylar karşısında, kredilerin ödenmemesi üzerine telaşa kapılan sanıklardan ..."ın, diğer sanıklardan ... ile birlikte sanık ..."nun da sorumlu olduklarını ifade ederek personeli üzerinde psikolojik baskı kurdukları, bu suretle de soruna bir çözüm yolu aradıkları, bu aşamada sanık ..."ın kredilerin ödenmesine çözüm bulmak amacıyla 1999 yılı başında ... ile görüştüğü, bu görüşmenin hemen akabinde de ilk olarak 15.02.1999 tarihinden itibaren ... isimli mudinin hesabından izni olmadan para çekilmek suretiyle şirkete kullandırılan kredilerin ödenmeye başlanıldığı, ancak kredi ödemelerinin gecikmesi sebebiyle sanıklar ... ve ..."nın ... durumdan sanık müdür ..."a endişelerini dile getirmeleri üzerine, sanık ..."ın yapılan işlemlerin devamını sağlama adına her iki sanığı da ..."nun yanına götürdüğü anlaşılmaktadır.
Olayın oluşuna göre; şirketi fiilen yöneten sanık ..."nun, kullanılan kredi miktarının büyüklüğü de dikkate alındığında, sanık ..."ın, kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine kendisine müracaat ettiği 1999 yılı başlarında, kredi ödemesine bir çözüm bulmasını istediği, bu suretle de suça azmettirdiği sonucuna varılacaktır. Yoksa sanık ..."ın "kredi taksitleri gecikmeye başlayınca 1999 yılı başından itibaren ... ile görüştükleri" yönündeki beyanına başka bir anlam yükleme imkanı bulunmamaktadır. Nitekim görüşmenin hemen akabinde de ilk olarak 15.02.1999 tarihinden itibaren ... isimli mudinin hesabından izni olmadan para çekilmek suretiyle kredi taksidi ödemesi yapılması hususu bunu teyit etmektedir.
Yine, sanık ..."nun başlarının her geçen gün derde sokulduğunun farkına varması ve sanık..."a bu işe çözüm bulunması gerektiğini söylemesi üzerine, bu defa da sanık ..."ın sanık ... ve ..."yı .. alarak, sanık ..."nun yanına götürdüğü, sanık ..."nun sanıklara Ordu-Samsun-Sinop elektirik dağıtım işini alacaklarını, bu şekilde ihaleyi alınca hesapları kapatacaklarını söylediği, bu suretle de sanıklarda suç işleme iradesi oluşturmak ve devamını sağlamaya yönelik olarak azmettirdiği sonucuna ulaşılmaktadır. Nitekim anılan husus kısmi olarak sanıkların tümü tarafından ifade edilmektedir. Şöyle ki; ihale alınınca hesapların kapatılacağı söylenmeli ki, sanıklar eylemlerine başlayıp devam edebilsinler. Bu halde, CGK kararları ile de ifade edildiği üzere, azmettirilen suçun kanuni tanımındaki unsurlarını kapsaması gerekli olmasına karşın, eylemin yer ve zamanı ile işleniş tarzına ilişkin ayrıntıların belirlenmesine gerek yoktur.
Son olarak şirketin yönetim kurulu üyesi olan ve taşıt kredi sözleşmelerinde imzası bulunan ... ve şirketin işlerini yürüten ..."nun, kredilerin ödenmemesi üzerine, mudi hesaplarından çekilen paralardan doğru bir yaklaşımla azmettiren sıfatıyla sorumlu tutulmalarına rağmen, şirketin yönetim kurulu başkan vekili ve fiilen başkanı olan, aynı zamanda kredilerin ödenmemesi üzerine tüm sanık banka görevlileri ile muhatap olduğu ve dosya kapsamı ile açıkça suça azmettirdiği anlaşılan sanık hakkında eksik inceleme ile bozma kararı verilmesi, yasaya, adalet ve hakkaniyete de açıkça ayıkrılık oluşturacaktır" düşüncesiyle itiraz kanun yoluna müracaat ederek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
CMK"nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay .. Ceza Dairesince ... gün, ... sayı ve oyçokluğuyla, itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanıklar ... ve ... hakkında tehdit suçundan verilen kamu davasının ertelenmesi kararı ile sanık ... hakkındaki beraat hükmü temyiz edilmeksizin, sanık ... hakkında banka zimmeti suçundan verilen beraat hükmü, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında banka zimmeti suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri, sanıklar ..., ... ..., ..., ... ve ... hakkında hizmet nedeniyle emniyeti suistimal ve sahte belge kullanma suçlarından, sanık ...hakkında ise sahte belge düzenleme suçundan verilen zamanaşımı nedeniyle düşme hükümleri Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup, itirazın kapsamına göre inceleme, sanık ... hakkında banka zimmeti suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözülmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkında eksik araştırma ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulup kurulmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanık ..."nun, ... ... Sanayi ve Ticaret A.Ş."nin 10.09.1997 tarihinden 11.12.1998 tarihine kadar yönetim kurulu başkan vekili, bu tarihten sonra ise yönetim kurulu başkanı, ..."nun yönetim kurulu üyesi, ..."nun şirketin ortağı ve ... Ana Bayii yetkilisi, ..."ın ... Bafra Şubesi müdürü, ... ..."nun banka yönetmeni, ..."nın bireysel kredilerden sorumlu yetkili yardımcısı, ..."nın da ... Trafik Tescil ve Denetleme Büro Amirliğinde başkomiser oldukları,
Banka müfettişince düzenlenen 17.10.2001 tarihli soruşturma raporunda; ... Bafra Şubesince, Bafra İlçesinde ... Bayii olarak faaliyet gösteren ... ... A.Ş."nin ve şirket ortaklarının şahsi kefaletleriyle, 29.05.1998-06.10.1998 tarihleri arasında değişik kişi ve firmalar adına toplam 48 adet taşıt kredisi kullandırıldığı, taşıt kredilerine ilişkin belgelerin hazırlanması ve kredilerin çekilmesiyle şirket yetkilisi ve ortağı olan ..."in ilgilendiği, şirket kaşesi üzerindeki imzaların büyük bölümünün ..., bir kısmının da ... ve ... tarafından atıldığı, kullandırılan taşıt kredileri toplamının 164.593.000.000 Lira, taksitleri toplamının ise 222.848.736.157 Lira olduğu, 45 adet taşıt kredisine ilişkin şubeye ibraz edilen ruhsat fotokopilerinin ve trafik yazılarının sahte olduğu, kredi borçlularının çoğunlukla ... Grubuna bağlı firmalarda çalışan veya bu firmalarla yakın ilişki içerisindeki kişilerden oluştuğu, belirtilen kredilerin gerçekte taşıt alımında değil, firmanın finansman ihtiyacı için kullanıldığı, taşıt kredilerinin ilk taksitlerinin firma tarafından ödendiği, ancak firmanın ödeme güçlüğüne düşmesi nedeniyle kalan taksit ödemelerinin geciktirildiği, bunun üzerine firmaya kullandırılan yeni taşıt kredileri ile tahsilatın yapıldığı, yine taksit ödemelerinde sorunlar yaşanması üzerine şube müdürü ..., yönetmen ... ve bireysel kredilerden sorumlu yetkili yardımcısı ... tarafından 15.02.1999 tarihinden itibaren mudilerin bilgisi haricinde mevduat hesaplarından sahte imzalarla veya imzasız olarak para çekilerek ya da vadeli hesap açmak üzere teslim edilen paralar kayıtlara intikal ettirilmeyerek, bu paralarla sözkonusu kredi risklerinin kapatıldığı, parası kullanılan mevduat sahiplerine de başka hesaplardan karşılanmak suretiyle elden anapara ve faiz ödemesi yapıldığı, bu şekilde 15.02.1998-18.06.2001 tarihleri arasında çok sayıda hesabın kullanıldığı, son olarak dokuz mudiye ait hesabın açık kaldığı, bu hesaplardaki tutarın 685.846,90 DEM ve 107.929.581.479 Lira olduğu, 15.02.1999 tarihinden itibaren usulsüz taşıt kredilerine ilişkin olarak tahsil edilen toplam taksit tutarı 133.640.261.761 Liranın, taksit tahsilatlarının yapıldığı tarihlerdeki döviz kuruna göre karşılığının 600.888 DEM olduğu, hesaplarından bilgileri dışında para çekilen mevduat müşterilerine elden ödenen faiz toplamının ise 33.400 DEM olduğu, dolayısıyla mevduat hesaplarından usulsüz olarak çekilerek taşıt kredilerinin kapatılması amacıyla kullanılan tutarın toplam 634.288 DEM olduğu, ayrıca yetkili yardımcısı ..."nın bireysel kredi müşterilerinin geciken taksitlerini tahsil ederken, gecikme faizini fazla göstererek tahsil ettiği miktardan 2.094.253.892 Lirasını müşterilerin vadesiz hesaplarından sahte imza ile çektiği, yapılan usulsüz işlemleri takip edebilmek amacıyla hesapların detaylarının bulunduğu bir ajanda tutulduğu, belirtilen ajandada “KURU” ibaresi altında ... Şirketinden 04.09.2000, 15.09.2000 ve 22.09.2000 tarihlerinde olmak üzere toplam 6.239.054.500 Liranın alındığına ilişkin not düşüldüğü, mevduat ve bireysel kredi müşterilerine ait hesaplardan usulsüz olarak çekilen toplam tutarının 685.846,90 DEM ve 110.023.835.371 Lira olduğu, usulsüz olarak çekilen bu miktardan 51.558,90 DEM ve 109.743.835.371 Lira karşılığında herhangi bir ödeme tespit edilemediğinden, bu miktarın da banka müdürü ... ve yetkili yardımcısı ... tarafından zimmete geçirildiğinin belirtildiği,
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunca; suç tarihlerinde ..."ın özel sermayeli banka statüsünde olduğunun bildirildiği,
.. ... Sanayi ve Ticaret A.Ş."nin suç tarihlerinde sermayesinin 50.000.000.000 Lira (günümüzde 50.000 Lira) olduğu,
Bilirkişi raporlarında; kredi sözleşmelerinin ekinde bulunan sahte rehin yazıları üzerindeki imzanın başkomiser ..."ya ait olduğu, banka hesaplarından usulsüz şekilde para çekilmesine ilişkin bir kısım dekontlardaki imzaların mevduat sahipleri ve banka yetkililerine ait olmadığı, bir kısmının ise takliden imzayı atmış şahsın imza karakterini içermediği bilgilerine yer verildiği,
İki emekli banka müdürü ve bir bankacı-hukukçudan oluşan üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 02.02.2010 tarihli raporda; müşterilerin hesaplarını kendileri ve başkaları yararına kullanan banka görevlileri ..., ... ve ..."nın yaptıkları usulsüzlüğün nitelikli zimmet olduğu, adı geçen banka personelinin zimmetlerine geçirmiş oldukları 418.915,65 Liranın, ... Şirketinin finansmanı için çekilen kredilerin taksitlerinin ödenmesinde kullanılan 222.848,73 Liralık kısmı nedeniyle, diğer sanıklar ..., ..., ... ve ..."nun da zimmet fiiline iştirak ettiklerinin ifade edildiği,
Anlaşılmaktadır.
Tanık ... savcılıkta; 1998 yılında aldığı Tipo marka araç için sanık ... ile ... Bayiinde görüştüğünü, sanık ..."nın ..."tan kredi kullanabileceğini söylediğini, bunun üzerine sanığın kardeşi ..."le ... Bafra Şubesine giderek kredi sözleşmesi imzaladığını, 900.000.000 Lira kredi kullandığını, borcunu zamanında ödediğini ifade etmiş, mahkemede ise; ..."ten araç satın aldığını, kullandığı taşıt kredisini ödediğini söylemiş ise de, tanığın satın aldığını belirttiği aracın plakasının trafik tescil kayıtlarında motosiklet olarak göründüğü anlaşılmış,
Tanık ... ...; taşıt kredisi çekmek için gerekli belgeleri imzaladığını, ..."in kampanyanın bitmesi nedeniyle kredi kullanamayacağını söylediğini, ancak sözleşmeyi geri vermediğini, bunun üzerine aracı peşin aldığını, daha sonra adına kredi çekildiğini ve son taksidin de ödenmediğini öğrendiğini, durumu ..."e söylediğinde..."in taksidi ödediğini beyan etmiş,
Adlarına usulsüz taşıt kredi sözleşmesi düzenlenen diğer tanıklar ise; ... ... Bayiinden araba satın almak için müracaat ettiklerinde işlemlerle ..."in ilgilendiğini, taşıt kredisi çekmek için sözleşme imzaladıklarını, daha sonra ..."in kampanyanın iptal edildiğini ve kredi alamayacaklarını söylediğini, itimat ettiklerinden sözleşmeyi ve diğer evrakları geri istemediklerini anlatmışlar,
Hesaplarından usulsüz işlemlerle para çekilen şahıslar; hesaplarından banka görevlilerince para çekildiğinden bilgilerinin olmadığını belirtmişler,
Tanık ...; taşıt kredilerini ..."nun çektiğini, ödemeleri şube müdürü ... ve yetkili ..."nın yaptığını, çekilen kredilerin taksitlerinin ödenip ödenmediği konusunda bilgi sahibi olmadığını dile getirmiş,
Tanık ...; kullandırılan taşıt kredilerinin kimlere, hangi şartlarda verildiği, kullandırılan bu kredilerin taksitlerini kimlerin, ne şekilde ödediği konusunda bilgisinin olmadığını, banka müdürü ... ile yetkili yardımcısı F.."nın müşterilerin hesaplarından usulsüz şekilde para çekerek kullandıklarını, bu durumu farkettiğinde ise kendisini siciliyle oynayacakları, işten çıkartacakları, kendisine ve bütün kasalardaki memurlara bilmeden bu işlemleri yaptırdıklarından hapse gireceklerini söyleyerek tehdit ettiklerini, müşterilerin hesaplarından usulsüz şekilde çekilen paralarla Kurumahmutoğulları"nın kredi borçlarını kapattıklarını söylediklerini, sanık ..."nu tanımadığını ve yanına gitmediğini ifade etmiş,
Hakkında banka zimmeti suçundan verilen mahkûmiyet hükmü kesinleşen ...; olay tarihinde K.. ... Grubunun Tofaş Ana Bayiinde yetkili kişi olarak çalıştığını, nakit darlığı nedeniyle bazı şahıslara kampanya düzenlediklerini haber verdiğini, kampanyayla ilgili sansasyon olduğunu, şahısların müracaatı üzerine kredi için gerekli belgeleri düzenlediklerini, kendisinin de aile şirketleri olan ... A.Ş."nin kaşesi altında kefil olarak imza attığını, başka araç ruhsatnamelerini kullanarak sahte ruhsatname fotokopileri oluşturup bankaya verdiğini, rehin belgelerini ise başkomiser ..."e yoğun olduğu bir zamanda imzalattırdığını, daha sonra bu şahıslara kampanyanın iptal olduğunu veya fiyatlara zam geldiğini söyleyerek araç satın almaktan vazgeçirdiğini, şahısların düzenlenen belgeleri geri almadıklarını, bu şahıslara araç satımı yapılmış gibi gösterip adlarına ... Bafra Şubesinden kredi çektiğini, bu kredileri şahsi ihtiyaçları ve maddi sıkıntısı nedeniyle kullandığını, yapılan işlemlerle şirketin ilgisinin olmadığını, banka görevlilerinden yardım görmediğini, şahısların da adlarına kredi çekildiğinden haberlerinin olmadığını, kredi borçlarının ödenmesi sırasında kısa süreli gecikmelerde bulunduğunu, ancak herhangi bir işlem yapılmadan gecikme faizi ile birlikte bankaya ödemeleri yaptığını, banka görevlilerinin müşteri hesaplarında yaptıkları usulsüz işlemlerden bilgisi olmadığını söylemiş,
Hakkında banka zimmeti suçundan verilen beraat hükmü kesinleşen sanığın oğlu ...; ... Anonim Şirketinde 1998 yılında ve halen yetkili olarak çalıştığını, amcası ..."in şirketin sorumlu yetkilisi olduğunu, araç satışı ve kredi işleriyle de ..."in ilgilendiğini, kendisinin kredi için imza atıp atmadığını hatırlamadığını, taşıt kredilerinden dolayı hiçbir bankaya borçlarının olmadığını, bu tür ödemelerden ..."in sorumlu olduğunu, bankaca ödemelerin aksadığı konusunda kendilerine bir duyuru yapılmadığını, 1998 yılından sonra şirketler topluluğu olarak ödeme güçlüğü içine girdiklerini, ancak daha sonra atlattıklarını beyan etmiş,
Hakkında banka zimmeti suçundan verilen mahkûmiyet hükmü kesinleşen ...; .... Anonim Şirketinde yönetim kurulu üyesi olduğunu, ancak şirketin işleriyle ilgilenmediğini, şirket işleriyle ..."in ilgilendiğini, taşıt kredisi sözleşmelerinin bir kısmının altındaki imzaların imzasına benzediğini fakat bu imzaları kendisinin atmadığını, banka görevlilerinin, ..."in çektiği kredilerin kapatılması için başka şahısların hesaplarında usulsüzlük yaptıklarından haberinin olmadığını, şirket defterlerinde usulsüz kredilerle ilgili bir kayıt bulunmadığını anlatmış,
Hakkında banka zimmeti suçundan verilen mahkûmiyet hükmü kesinleşen ...; 1998 yılında şubenin anlaşmalı firması ... A.Ş."nin kefaletiyle kullandırdıkları taşıt kredilerinin, kredi kullanan şahıslara değil firma yetkililerine ödendiğini, bu işlemlerle genellikle firma yetkilisi ..."in ilgilendiğini, kredi sözleşmelerine firma adına ... ve ..."ın imza attığını, kredi taksitlerinin geri dönüşlerinde problemler yaşandığınıı, bu arada genel müdürlüğün gecikmiş taksitlerin tasfiyesi konusunda baskı yaptığını, araç ruhsatnameleri ve rehin yazılarının sahte olduğunu anlayınca panik olduklarını, taksitleri kapatmanın yolunu aramaya başladıklarını, firma ile yaptıkları görüşmelerde en kısa sürede taksitlerin kapatılması taahhüdünde bulunduklarını, ancak ödeme yapılmayınca şube müdürü ..., yönetmen ... ve gişe yetkilisi ... ile birlikte, müşteri hesaplarından vadeli mevduatı çekerek kredi taksitlerini kapatıp, firmadan parayı alınca müşteri hesaplarına iade etmeyi kararlaştırdıklarını, bu arada firmayı sıkıştırarak bir an önce borcu tasfiye etmeyi amaçladıklarını, 1999 yılının başlarında müşterilerin bilgi ve talimatı dışında hesaplarından para çekip ödenmeyen kredi hesaplarına aktarmaya başladıklarını, işlemleri banka müdürü ... ve ..."nun talimatlarıyla yaptıklarını, açık hesaplarla ilgili kayıt tuttuklarını, işlemi yapan kişinin notunu alarak daha sonra deftere yazdığını, defterin birkaç defa temize çekildiğini, en son açık kalan hesapların müfettişe verdiği ajandada kayıtlı olduğunu, paraların tamamının ..."nın kredi taksitleri ve bu taksitlerinin kapatılması için kullanılan açık hesaplara aktarıldığını, firmanın taksitleri ödeyeceğine güvendikleri için bu olayların devam ettiğini, firmanın bu şekilde ...bank ve ... Bankasından da kredi kullandığını ve ödemediğini belirtmiş,
Hakkında banka zimmeti suçundan verilen mahkûmiyet hükmü kesinleşen ... banka müfettişine verdiği yazılı beyanlarında; taşıt kredilerinin taksitlerinin ödenmemesi üzerine adlarına kredi sözleşmesi düzenlenen şahıslar arandığında şahısların; böyle bir araç satın almadıklarını, hatır için gelip imza attıklarını söylediklerini, firma ile bankanın anlaşması olduğundan kredi tutarlarının satıcı ve kefil konumundaki ... Şirketinin banka nezdindeki hesabına geçtiğini bildiğini, kredi sözleşmeleri için firmadan kefil olarak ... ve ..."la muhatap olunduğunu, kredi taksitleri gecikince 1999 yılı başlarından itibaren sanık ..."nu haberdar edip dökümanları kendisine verdiğini, sanık ... ile 1999 yılından itibaren devamlı görüşüğünü, tek başına ayda iki veya üç kez, banka çalışanları ... ve ... ile iki kez, sadece ... ile ise en az on kez sanık ..."na gidip görüşmeler yaptıklarını, 1998 yılı Eylül veya Ekim aylarında kredi sözleşmeleri ekindeki belgelerin sahte olduğunu anlamaları, taksitlerin ödenmemesi ve Tüketici Krediler Müdürlüğünün baskıları sonucu banka görevlileri .., ... ve ... ile bir araya gelerek bu durumdan nasıl kurtulabileceklerini tartıştıklarını, ..."in, tanıdık bir mevduat müşterisinin hesabından alınacak para ile geciken taksitlerin ödenerek, firmanın tahsilat sorununun aşılabileceğini söylediğini, fikrin cazip geldiğini, işlemlerin kendisi ve arkadaşlarının bilgisi dahilinde yapıldığını, hesaplar üzerinde yapılan işlemlerin vade başı ve sonlarında yazılarak bir ajandadan takip edildiğini, ... Şirketi yetkililerinin "bugün yarın" diye kendilerini oyaladıklarını para alamadıklarını dile getirmiş,
Mahkemede; taşıt kredilerinin taksit ödemelerinin aksaması ve banka çalışanı ..."nın araç ruhsatnamelerindeki sahteciliği tespit etmesi üzerine, yönetmen ... ile birlikte bu işin içinden nasıl çıkacaklarını düşündüklerini, bankanın özelleştirilmesi nedeniyle yönetime haber verdikleri takdirde işlerini kaybedeceklerinden endişelendiklerini, ayrıca firmanın elektrik dağıtım ihalesi alacağı düşüncesiyle geleceğini aydınlık görerek mevduat hesaplarında usulsüz işlemler yaptıklarını, yardımcısı .. ile çıkış yolu ararken sanıklardan hiç kimsenin bu durumdan haberinin olmadığını ifade etmiş,
Hakkında banka zimmeti suçundan verilen mahkûmiyet hükmü kesinleşen ... banka müfettişine verdiği yazılı beyanı ile savcılıkta; ... Şirketinin kefaletiyle kullandırılan kredilerde şirketin topluca para gönderdiğini, banka çalışanı ..."nın da gelen taksitleri aldığını, taksitlerin kriz nedeniyle ödenmemeye başlandığını, 1999 yılının başında gelen müfettişlerin durumu tespit etmesi üzerine, şube müdürü ..."nın işten atılmamak için kredi taksitlerini başka müşterilerin hesaplarından kapatmaya başladığını, ilk başta bu durumdan haberinin olmadığını, müşteri hesaplarından para çekildiğini 1999 yılının sonlarına doğru öğrendiğini, şube müdürüne bu paraların ne olduğunu sorduğunda; ..."nun kefaletiyle kullanılan kredilerin taksit ödemelerinde kullanıldığını, hesabından para çekilen müşterilerin açığını da diğer hesaplardan karşılayacaklarını, para çekilen hesaplarda birinci derece imzası olduğundan kendisinin de bu işe bulaştığını söylediğini, ..."nun bu parayı nasıl ödeyeceğini sorduğunda ise, şirketin 30.12.1999 tarihinde Ordu-Samsun-Sinop elektrik dağıtım işini alacağını ve hesapların hepsinin kapatılacağını belirttiğini, bunun üzerine korkusundan kimseye bir şey söyleyemediğini, şube müdürünün daha sonra kendisine “inanmıyorsan seni ..."nın yanına götüreyim, bunu onlardan dinle” diyerek, zorla sanık ..."nun Tofaş Bayiine götürdüğünü, orada sanık ..."nun Samsun-Ordu elektrik ihalesini alacaklarını söylediğini, ... ..."nun kullandığı taşıt kredilerinin borçlarını kastederek “borçlarımı ödeyeceğim” dediğini, sanık ..."nun hesap kapama işlemlerinden hebardar olup olmadığını bilmediğini, aralarında bu konuyla ilgili bir konuşma geçmediğini, sadece “borçlarımı ödeyeceğim” şeklinde taahhütte bulunduğunu, ancak sanığın yanına gitmelerindeki amacın, bankada usulsüz kullanılan müşteri hesaplarının ne şekilde kapatılacağının olması ve sanık ..."nın “borçlarımı ödeyeceğim” demesinden, usulsüz hesap kapatma işlemlerinden bilgisi olduğu sonucunu çıkardığını, oraya sadece bir kez şube müdürü ... ve ...ı"yla birlikte gittiklerini, K.."nın Ordu-Sinop-Samsun elektrik dağıtım işini alacak olması nedeniyle bu işi sakladığını, fakat ihalenin sürekli ertelendiğini, şube müdürünün verdiği talimatları zoraki de olsa yaptığını, ..."ın şube müdürlüğünü korumak ve kredilerin takibe düşmesini önlemek için bu işi yaptığını söylemiş, mahkemede; banka müfettişine verdiği yazılı savunması ve savcılıktaki ifadesi okunduğunda, ifadelerinin doğru olduğunu ve aynen tekrar ettiğini beyan etmiş,
Sanık ....; kardeşi ..."in sahte belgelerle .. Bafra Şubesinden taşıt kredileri kullanması olayı ile ilgisinin olmadığını, bu konuyu 2001 yılında banka müfettişinin şirkete gelerek kendisi ile görüşmesi üzerine öğrendiğini, .."in bu işlemleri tek başına yaptığını, ... Şirketler Grubu olarak çok sayıda şirketlerinin olduğunu, finansman sıkıntılarının bulunmadığını, 1997 yılında Samsun-Sinop- Ordu elektrik dağıtım ihalesi için İş Bankasından teminat mektubu aldıklarını, şirketleri ile ..."ın kredi ilişkisinin olmadığını, ... Bafra Şubesi müdürünü şahsen tanıdığını, ... Bayiine zaman zaman geldiğini, aralarında konuşma geçmediğini, sadece selamlaştığını, gerek şahsının gerekse şirketin bu olaylarla alakasının bulunmadığını savunmuştur.
Bu bilgiler ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Özel Dairece, sanık ..."nun, ne suretle azmettiren olarak diğer sanıkların eylemlerine katıldığı hususu delilleriyle ortaya konulmaksızın; usulsüz olarak kullandırılan kredi borçlarının ödenmemesi üzerine sanık ile görüştükleri yönünde beyanda bulunan banka görevlileri ..., ... ve ..."nın görüşme içeriklerinin ve görüşme sonucunda ulaşılan sonuçların nelerden ibaret olduğu ayrıntıları ile tespit edilmeksizin eksik araştırmayla hüküm kurulduğundan bahisle bozma kararı verilmiş ise de; sanık ..."nun kardeşleri olan ... ... A.Ş."nin yönetim kurulu başkan vekili ... ve şirket ortağı ..."in kredi taksitlerinin ödenmemesi üzerine, banka görevlilerini diğer müşterilerin hesaplarından usulsüz şekilde para çekip, bu paralarla kredi taksitlerinin ödenmesi hususunda azmettirdiklerinin kabul edilmesi, sanığın şirketin 14.12.1998 tarihine kadar yönetim kurulu başkan vekili, bu tarihten sonra ise yönetim kurulu başkanı olarak görev yapması, kredilerin taksitlerinin ödenmemesi üzerine banka görevlilerinin kendisi ile irtibat kurmaları, banka çalışanı ..."nun soruşturma aşamasında; banka müdürünün kendisini ikna etmek amacıyla sanığın yanına götürdüğünü, sanığın da elektrik ihalesini aldıktan sonra borçlarını ödeyeceğini söylediğini beyan etmesi, bu ifadesini kovuşturma aşamasında da doğrulaması, banka müdürü ..."ın da soruşturma aşamasında kredi taksitlerinin ödenmemesi üzerine 1999 yılı başlarından itibaren sanığı haberdar edip dökümanları kendisine verdiğini, ayrıca gerek tek başına, gerekse ... ve ... ile birlikte sanığın yanına gidip görüşmeler yaptığını söylemesi, bireysel kredilerden sorumlu yetkili yardımcısı ..."nın da firma ile yaptıkları görüşmelerde taksitlerin en kısa sürede kapanacağı taahhüdünde bulunduklarını belirtmesi, adına taşıt kredisi kullanılan kişi sayısı, kullanılan kredinin miktarı ve suçun işlendiği ilçenin koşulları gözönüne alındığında, sanığın, haklarında banka zimmeti suçundan verilen mahkûmiyet hükümleri kesinleşen banka çalışanlarında suç işleme kararı oluşturmak ve devamını sağlamak suretiyle suça azmettirdiğinin ve yerel mahkemece bu hususta gösterilen gerekçenin de yeterli olduğunun kabulü gerekmekte olup, bu nedenle Özel Daire bozma kararında isabet bulunmamaktadır.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına, hükmün esasının ve uygulamanın denetlenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan dokuz Genel Kurul Üyesi; "itirazın reddine karar verilmesi gerektiği" düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay ... Ceza Dairesinin ... gün ve ... sayılı sanık ... hakkındaki bozma kararının KALDIRILMASINA,
3- Dosyanın, hükmün esasının ve uygulamanın denetlenmesi için Yargıtay ... Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.11.2015 tarihinde yapılan müzakerede oyçokluğuyla karar verildi.