Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1312 Esas 2022/2748 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1312
Karar No: 2022/2748
Karar Tarihi: 23.05.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1312 Esas 2022/2748 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, turistik tesis sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini belirterek imalat bedelinin tahsili ve kazanç ile kira kaybının tazminini talep etmiştir. Mahkeme ıslah da değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne dair karar vermiş, ancak davalı vekili istinaf etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin kararını kaldırarak davanın reddine hükmetmiştir. Davacı vekili kararı temyiz etmiştir. Temyiz incelemesinde, sözleşmenin feshedilmesi halinde tarafların geriye etkili sonuçlar doğuracak şekilde sözleşme başlangıcına dönüşeceği ve sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği sadece birbirlerinin mal varlıklarına kazandırdıkları artı değeri talep edebilecekleri belirtilmiştir. Bu doğrultuda, davacının imalat bedeli, kazanç kaybı ve kira kaybına yönelik taleplerinin sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda değerlendirilmeli, yanılgılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. TBK'nın 125/III Maddesi gereği, sözleşmeden dönme halinde taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulur ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Fesihte tarafların birlikte kusurlu olmaları halinde ise müspet zarar kapsamında sadece birbirlerinin mal varlıklarına kazandırdıkları artı değer talep edilebilir. Kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık hallerine resen gözetilerek istinaf incelemesi yapılmış ve karar verilmiştir.
6. Hukuk Dairesi         2021/1312 E.  ,  2022/2748 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Çan Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın tazminat yönelik verilen hüküm davacı vekilince duruşmalı temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 23.05.2022 günde davacı asil ... ve vekili Avukat ... Toprak geldi. Tebligata rağmen başka gelen olmadığından karşı tarafın yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Dava, Yap-İşlet-Devret modeli ile yükümlenilen turistik tesis imali, işletmesi ve devri konulu sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Davacı, sözleşmenin kendileri tarafından haklı olarak feshedildiğinden bahisle imalat bedelinin tahsili ve kazanç ile kira kaybının tazminini talep etmiş, mahkemece ıslah da değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilince istinaf edilmiş, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar vermiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Eser sözleşmelerinde sona erme üzerine, her iki tarafında talep edebileceği tasfiyenin dayanağı, TBK’nın 125/III maddesidir. Bu maddeye göre sözleşmeden dönme halinde taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulur ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Sözleşmenin fesih ya da dönme suretiyle sona ermesi halinde geriye etkili sonuç doğuracağı yani, sözleşme hiç yapılmamış gibi başa dönüleceğinden, taraflar sözleşme ile üstlendikleri borçlarını ifa etme yükümlülüğünden kurtulacakları gibi, daha önce ifa ettikleri edimleri, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebileceklerdir.Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre fesihte taraflar birlikte kusurlu olmaları halinde müspet zarar kapsamında kâr kaybı, gecikme nedenli cezai şart istenmesi ve iş sahibi tarafından da teminat mektubunun irat kaydedilmesi mümkün değildir. Sadece birbirlerinin mal varlıklarına kazandırdıkları artı değeri sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edebilirler.
    Bu anlatım çarçevesinde somut olay incelendiğinde; taraflar arasındaki sözleşme feshedilmiş olduğundan davacının fesihte haklı olup olmadığına bakılmaksızın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ifa ettiği ve davalının yararına olduğunu isbatladığı edimlerin bedelini talep etmekte haklıdır. Davacı, 80.000,00 TL imalat bedeli, 5.000,00 TL kazanç kaybı ve 15.000,00 TL kira kaybı olmak üzere 100.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Islah dilekçesi ile de mahkemece alınan bilirkişi raporunda alacaklarının 123.617,90 TL imalat bedeli tespit edildiğini, yoksun kalınan kara yönelik taleplerinin hesaplanmadığını belirtilerek yoksun kalınan kara yönelik haklarını saklı tutup taleplerini 123.617,90 TL’nin tahsili olarak ıslah ettiklerini belirterek 23.690,00 TL arttırılan kısma yönelik 403,34 TL ıslah harcı yatırmıştır. Bu durumda; her ne kadar ıslah dilekçesinde 123.690,00 TL imalat bedelinin tahsili talep edilmiş olsa da davacının dava dilekçesindeki 20.000,00 TL’lik kazanç ve kira kaybı ile ilgili haklarını saklı tuttuğu ve ıslah harcını 23.690,00 TL üzerinden yatırdığı anlaşıldığından ıslah dilekçesi ile arttırılan 23.690,00 TL, dava dilekçesindeki 80.000 TL imalat bedeline yönelik talebe eklendiğinde davacının 103.690,00 TL imalat bedelinin tahsili için talebini harçlandırdığı anlaşılmakla 103.690,00 TL imalat bedeline karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı gerekçelerle temyiz itirazlarının kabulü ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 2019/1197 Esas, 2020/1481 Karar, 17.12.2020 tarihli kararının temyiz eden davacı lehine BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı yararına takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 23.05.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara