Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/10169 Esas 2022/1634 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/10169
Karar No: 2022/1634
Karar Tarihi: 22.02.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/10169 Esas 2022/1634 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2021/10169 E.  ,  2022/1634 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, velâyet, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı erkeğin mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışı yanında davacı kadının da erkeğin annesine hakaret ettiği, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin ağır, davacı kadının ise az kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir.
    Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmamaktadır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba ... ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple çocuk ile baba arasında daha uzun süreli ve yatılı olacak şekilde yeniden kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2).
    SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple temyiz edilen bölge adliye mahkemesinin kişisel ilişkiye yönelik esastan ret kararının KALDIRILMASINA; ilk derece mahkemesinin hüküm fıkrasının 4. fıkrasında ortak çocukla baba arasında kişisel ilişkinin düzenlendiği bölümün tamamen hükümden çıkartılması ile yerine "Velâyeti davacı anneye bırakılan ortak çocuk 06.06.2016 doğumlu Ecrin ile davalı baba arasında, her ayın l. ve 3. hafta sonu Cumartesi günü 10:00 ile takip eden Pazar günü 18:00 saatleri arasında, dini bayramların 2. günü 10.00 ile 3. günü 18.00 saatleri arasında, her yıl babalar günü 10.00 ile 18.00 saatleri arasında; sonu tek rakam ile biten yıllarda, çocukların doğum günlerinde saat 10.00 ile 18.00 arasında; yarıyıl tatilinin ilk günü 10.00 ile takip eden 7. günü saat 18.00 arasında, her yıl 1 Temmuz 10:00 ile 31 Temmuz saat 18:00 arasında kişisel ilişki kurulmasına" cümlesinin yazılmasına, hükmün kişisel ilişki bölümünün bu şekilde DÜZELTİLEREK, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.22.02.2022(Salı)

    Hemen Ara