Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/9559 Esas 2022/2000 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9559
Karar No: 2022/2000
Karar Tarihi: 03.03.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/9559 Esas 2022/2000 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi, bir kişinin aile konutu üzerinde davalı banka tarafından tesis edilen ipoteğin kaldırılması davasında, davalının açık rızası olmaksızın ipoteğin kaldırılmasını talep etmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğuna karar vererek, ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştur. Davacının genel kredi sözleşmesini imzalayarak müteselsil kefil sıfatıyla taahhüt ettiği borcun teminatı olarak konulan ipotek, davacının açık rızası olmaksızın kaldırılamaz. Kararda, \"Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk korumaz (TMK. md. 2)\" ifadesine yer verilmiştir.
Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu madde 2
2. Hukuk Dairesi         2021/9559 E.  ,  2022/2000 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından ipoteğin kaldırılması davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Davacı, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu ve rızası alınmadan davalı kadın eş tarafından diğer davalı banka lehine dava konusu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini iddia ederek, ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davacının istinaf başvurusunun kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmış, davalı eşin açık rızasının bulunmadığı gerekçesiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm ipoteğin kaldırılması davasının kabulü yönünden davalı banka tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu aile konutu taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin, tarafların ortak çocuklarının sahibi olduğu dava dışı şirketin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcunun teminatı olarak konulduğu ve davacı eşin genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı nazara alındığında, davacının açık rızası alınmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını istemesi, hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk korumaz (TMK. md. 2). Gerçekleşen bu durum karşısında davacının ipoteğin kaldırılması davasının reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 03.03.2022 (Prş.)

    Hemen Ara