Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1547 Esas 2022/2210 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1547
Karar No: 2022/2210
Karar Tarihi: 09.03.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1547 Esas 2022/2210 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından verilen bir kararda, bir çiftin boşanma davasında tazminat miktarının aşırı olduğu ve daha uygun bir miktar takdir edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, yoksulluk nafakası talebinin kabul edilebilmesi için nafaka alacaklısının boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünün belirlenmesi gerektiği, ancak yeterli inceleme yapılmadığı için bu talebin yeniden incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi hakkaniyet ilkesini, Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri ise tazminat hükümlerini düzenlemektedir. Yoksulluk nafakası ise TMK m.175'e göre düzenlenmektedir.
2. Hukuk Dairesi         2022/1547 E.  ,  2022/2210 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Nispi Butlan Sebebiyle Evlenmenin İptali Olmadığı Takdirde Boşanma-Karşı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, her iki dava ve ferileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat çoktur. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    3-İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada davalı-karşı davacı kadının çalışmadığı ve yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile kadın yararına aylık 450TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, tarafların istinaf itirazı üzerine bölge adliye mahkemesince tarafların istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. Karar davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir.Yoksulluk nafakası talebinin kabul edilebilmesi için nafaka alacaklısının boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünün belirlenmesi gerekir. Her ne kadar mahkeme kararında tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre kadının çalışmadığı, yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle hüküm verilmişse de; kadının dosya arasında bulunan 2020 yılına ait sosyal ekonomik durum araştırma tutanağında çalıştığı tespit edilmiş, 2021 tarihli sosyal ekonomik durum araştırma tutanağında ise çalışmadığı yönünde tespit yapılmıştır. Buna göre; mahkemece, kadının işten ayrılıp ayrılmadığı, ayrılmış ise ayrılış nedeninin ve sonrasında kadının sürekli ve yeterli gelir getiren bir işte çalışıp çalışmadığının tespit edilerek, boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmediği belirlenerek yoksulluk nafakası (TMK m.175) istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesinin esastan ret hükmünün yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata yönelik olarak KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi hükmünün yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönünden BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.09.03.2022 (Çrş.)

    Hemen Ara