Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1034 Esas 2022/2332 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Boşanma davası sonucunda, ilk derece mahkemesi davalı kadının kusurlu olduğuna hükmetmiş ve boşanmaya karar vermiştir. Ancak kadın, istinaf talebinde bulunarak kararın bozulmasını istemiştir. Bölge adliye mahkemesi, kusur belirlemesi konusunda hatalı bir karar verildiği sonucuna varmış; kadına yüklenen kusurların kanıtlandığını ancak erkeğin herhangi bir kusuru olmadığını belirtmiştir. Bölge adliye mahkemesi, kusur düzeltilmesi yaparak kararı onamış ancak gerekçe ve hüküm arasında çelişki yarattığı için karar bozulmuştur. Sonuç olarak, temyiz edilen hüküm bozulmuş, diğer temyiz itirazlarının ise incelenmemesi kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri: Boşanma davası için Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesi kullanılmıştır.

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından boşanma, kusur belirlemesi ve reddedilen yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Taraflar arasında görülen boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına yönelik hüküm kurulmuş; ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı kadın tarafından, istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesince davalı kadının istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesinde; ilk derece mahkemesi tarafından taraflar arasındaki olayların gelişimi anlatılarak kusurların açıklanmış olması ve tarafların kusur durumlarının belirtilmemesi hatalı ise de kadına yüklendiği anlaşılan kusurların kanıtlandığı, bu kusurların yanı sıra erkeğin usulüne uygun olarak dayandığı kadının aşırı sinirli olduğuna, kadınlık görevlerini yerine getirmediğine ilişkin kusurların da somut görgüye dayalı tutarlı tanık anlatımlarıyla kanıtlanmasına karşın kadına kusur olarak yüklenmemesi yerinde değilse de aleyhe istinaf edenin sıfatına göre yanılgıya değinilmekle yetinildiği, erkeğe yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda kadının kusurlu kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmediği belirtilmiştir. Bölge adliye mahkemesince kısmen kusur düzeltilmesi yapıldığı halde, istinaf taleplerinin reddine karar verilmek suretiyle, gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki, tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 14.03.2022 (Pzt.)