Esas No: 2022/709
Karar No: 2022/2421
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/709 Esas 2022/2421 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/709 E. , 2022/2421 K.Özet:
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, bir karşılıklı boşanma davasında hüküm vermiştir. Hükümde, davacı-davalı erkeğin temyiz itirazlarının yersiz olduğu belirtilmiş, ancak davalı-davacı kadın lehine takdir edilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasının çokluğu sebebiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkeme, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ve Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri doğrultusunda daha uygun miktarda tazminat ve nafaka takdiri yapılması gerektiğini vurgulamıştır.
Türk Medeni Kanunu'nun 174/1 maddesi, maddi tazminatın hükmedilmesinde kullanılan bir madde iken, 174/2 maddesi ise manevi tazminat için uygulanan bir madddedir. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi, hakkaniyet ilkesini belirlerken, Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri ise tazminatın miktarının belirlenmesi için kullanılan maddelerdir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat çoktur. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle, bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışındaki bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy çokluğuyla karar verildi. 14.03.2022(Pzt)
MUHALEFET ŞERHİ
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, temyiz edilen hükmün davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden de onanması gerektiğini düşündüğümden, değerli çoğunluğun ilamın 2. ve 3. bentlerinde yazılı bozma görüşüne katılmıyorum.