Esas No: 2019/841
Karar No: 2019/841
Karar Tarihi: 29/12/2021
AYM 2019/841 Başvuru Numaralı İ.K. Başvurusuna İlişkin Karar
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
İ.K. BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2019/841) |
|
Karar Tarihi: 29/12/2021 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
GİZLİLİK TALEBİ KABUL
Başkan |
: |
Kadir ÖZKAYA |
Üyeler |
: |
Engin YILDIRIM |
|
|
M. Emin KUZ |
|
|
Rıdvan GÜLEÇ |
|
|
Yıldız SEFERİNOĞLU |
Raportör |
: |
Kemal ÖZEREN |
Başvurucu |
: |
İ.K. |
Vekili |
: |
Av. Mehmet Vehbi GÜZEŞ |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ceza infaz kurumunda bulunan başvurucunun ziyaretçi listesinde değişiklik yapılması talebinin reddi nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 26/12/2018 tarihinde yapılmıştır. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
3. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR
4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucu, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanarak 12/11/2016 tarihinde Kastamonu E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna (Ceza İnfaz Kurumu) konulmuştur. 2009, 2011 ve 2014 doğumlu üç çocuğu bulunan başvurucu, çocuklarının annesi olan eşi N. ile 8/9/2018 tarihinde boşanmıştır.
6. Başvurucu, Ceza İnfaz Kurumuna hitaben yazdığı 17/10/2018 tarihli dilekçesinde N.nin ziyaretçi listesine eklenmesini talep etmiştir. Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı 18/10/2018 tarihli kararıyla başvurucunun talebini reddetmiştir. Kararın gerekçesinde, ilgili mevzuat hükümleri hatırlatıldıktan sonra başvurucunun ziyaretçi listesinin düzenlenmesi için altmış günlük süreyi geçirdiği ve ölüm, ağır hastalık, doğal afet, hükümlü ve tutuklunun nakli ya da ziyaretçinin ziyaret olanağını ortadan kaldıracak yerleşim yeri değişikliği gibi zorunlu bir hâl bulunmadığı belirtilmiştir.
7. Başvurucu aynı taleple Kastamonu İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) başvurmuş, İnfaz Hâkimliği 24/10/2018 tarihli kararıyla başvurucunun talebini reddetmiştir. Kararın gerekçesinde 17/6/2005 tarihli ve 25848 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmelerine ilişkin Yönetmelik"in (Ziyaret Yönetmeliği) 9. maddesinde yer alan ölüm, ağır hastalık, doğal afet, hükümlü ve tutuklunun nakli ya da ziyaretçinin ziyaret olanağını ortadan kaldıracak yerleşim yeri değişikliği gibi zorunlu hâller dışında ziyaretçi listesinin değiştirilemeyeceği belirtilmiştir.
8. Başvurucunun anılan karara itirazını, Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi 23/11/2018 tarihinde, İnfaz Hâkimliği kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle reddetmiştir.
9. Nihai karar karar, başvurucuya 6/12/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir.
IV. İLGİLİ HUKUK
10. İlgili hukuk için bkz. Mehmet Zahit Şahin, B. No: 2013/4708, 20/4/2016, §§ 18-25; Mehmet Sevik, B. No: 2017/24068, 18/7/2018, §§14,15.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
11. Anayasa Mahkemesinin 29/12/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Adli Yardım Talebi Yönünden
12. Ödeme gücünden yoksun olduğunu belirten başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir (Mehmet Şerif Ay, B. No: 2012/1181, 17/9/2013).
B. Özel Hayata Saygı Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
13. Başvurucu; N. ile boşanması sonrasında yaşları küçük olan çocukları hakkında sağlıklı bilgi alamadığını, N.nin ziyaretçi listesine eklenmesine yönelik talebinin zorunlu bir nedenden kaynaklandığını, ilgili mevzuat hükmünde yer alan "...gibi zorunlu nedenler" ifadesinin bu durumu da kapsadığını ileri sürmüştür. Başvurucu, N.nin ziyaretçi listesine eklenmesi talebinin reddedilmesi nedeniyle çocuklarının eğitim ve sağlık durumları hakkında bilgilenemediğini ve çocuklarıyla ünsiyet kuramadığını belirtmiştir. Ayrıca başvurucu, ilerleyen yıllarda çocuklarının bu bilgilerden olumsuz etkilenme ihtimalinin bulunduğundan bahisle kimlik bilgilerinin kamuya açık belgelerde gizli tutulmasını talep etmiştir.
14. Bakanlık görüşünde, başvurucunun özel hayata saygı hakkına yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine uygun olduğu ifade edilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı sunduğu cevap dilekçesinde önceki beyanlarını yinelemiştir.
15. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddiasının özel hayata saygı hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiş ve başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmiştir (aynı yöndeki değerlendirmeler için bkz. Mehmet Zahit Şahin, § 28, 29; Hiyam Yolcu Akyol, B. No: 2016/207, 7/11/2019, §§ 21, 22)
16. Ceza infaz kurumlarında bulunan mahpusların ziyaretçi listesinde değişiklik yapılmasına ilişkin taleplerinin Ziyaret Yönetmeliği"nin 9. maddesinde belirtilen "...gibi zorunlu hâller" kapsamında olup olmadığı tartışılmadan reddedilmesi suretiyle özel hayata saygı hakkına yönelik müdahalelerin kanuniliği, meşru amacı, demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluğu ve ölçülülüğünün denetiminde gözetilmesi gereken genel ilkeler Anayasa Mahkemesince birçok kararda ayrıntılı olarak açıklanmıştır (Mehmet Zahit Şahin, §§ 33-37; Hiyam Yolcu Akyol, §§ 27-34).
17. Somut olayda başvurucunun ziyaretçi listesinde değişiklik yapılmasına ilişkin talebinin reddedilmesi suretiyle ortaya çıkan müdahalenin kanuni dayanağının ve meşru amacının bulunduğu konusunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır (ayrıntılı açıklama için Mehmet Zahit Şahin, §§ 47-57; Hiyam Yolcu Akyol, §§ 28, 29). Öte yandan Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının ve derece mahkemelerinin somut olayın özelliklerini ve ziyaretçi görüşüyle ilgili değişen koşulları tamamen gözardı ederek Ziyaret Yönetmeliği hükümlerini katı bir yaklaşımla yorumladıkları gözetildiğinde özel hayata saygı hakkı ile kamu güvenliği amacı arasında adil bir dengenin kurulduğu söylenemez. Bu durumda başvurucunun ziyaretçi listesinde değişiklik yapılmasına ilişkin talebinin reddedilmesi suretiyle özel hayata saygı hakkına yapılan müdahalenin ilgili ve yeterli gerekçelere dayandırılmadığı ve müdahalenin demokratik toplum düzeninde gerekli bir müdahale olmadığı sonucuna varılmıştır (benzer değerlendirmeler için bkz. Mehmet Zahit Şahin, §§ 65-68; Hiyam Yolcu Akyol, §§ 30-36).
18. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa"nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
C. Giderim Yönünden
19. Tespit edilen ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin usul ve esaslar 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun"un 50. maddesinde yer almaktadır.
20. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (6216 sayılı Kanun"un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya özgü yeniden yargılama kurumunun özelliklerine ilişkin kapsamlı açıklamalar için bkz. Mehmet Doğan ([GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).
21. Öte yandan ihlalin niteliği ve tazminat talebi dikkate alınarak başvurucuya 4.000 TL manevi tazminat ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,
C. Özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
D. Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
E. Kararın bir örneğinin özel hayata saygı hakkına yönelik ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Kastamonu İnfaz Hâkimliğine (E.2018/680; K.2018/680) GÖNDERİLMESİNE,
F. Başvurucuya net 4.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
G. 4.500 TL vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
H. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
I. Kararın bir örneğinin bilgi için Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesine (2018/777 D. İş) ve Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 29/12/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.