AYM 2017/29246 Başvuru Numaralı YELDOS KUNSHUGAROV Başvurusuna İlişkin Karar

Abaküs Yazılım
İkinci Bölüm
Esas No: 2017/29246
Karar No: 2017/29246
Karar Tarihi: 29/12/2021

AYM 2017/29246 Başvuru Numaralı YELDOS KUNSHUGAROV Başvurusuna İlişkin Karar

 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

YELDOS KUNSHUGAROV BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2017/29246)

 

Karar Tarihi: 29/12/2021

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

M. Emin KUZ

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

Raportör

:

Tuğçe TAKCI

Başvurucu

:

Yeldos KUNSHUGAROV

Vekili

:

Av. Abdulhalim YILMAZ

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru; idam cezasına mahkûm edilme ihtimali bulunan ülkeye iade edilme talebinin kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi nedeniyle yaşam hakkının; iade edileceği ülkede kötü muameleye maruz kalma riski bulunması nedeniyle kötü muamele yasağının; haksız olarak tutuklanması nedeniyle de kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 14/7/2017 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden ulaşılan bilgi ve belgelere göre ilgili olaylar özetle şöyledir:

7. Kazakistan vatandaşı olan ve 2011 yılından itibaren Türkiye"de yaşayan başvurucunun -üzerine atılı idam cezasına mahkûm edilmesini gerektirebilecek birtakım suçları nedeniyle- Kazakistan Devleti tarafından "Türkiye Cumhuriyeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Arasında Cezai Konularda Karşılıklı Adli Yardımlaşma ve Suçluların İadesi Anlaşması" kapsamında iadesi talep edilmiştir. İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin (Ağır Ceza Mahkemesi) 29/9/2016 tarihli kararıyla, iade talebinin kabul edilebilir olduğuna karar verilmiştir.

8. Karar sonrasında başvurucunun Ağır Ceza Mahkemesince 2/12/2016 tarihli kararla tutuklanmasına karar verilmiş olup karara karşı yapılan 6/12/2016 tarihli itiraz İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 9/12/2016 tarihli kararıyla reddedilmiştir.

9. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/9/2016 tarihli başvurucunun iade talebinin kabul edilebilir olduğuna dair karara karşı başvurucunun yaptığı temyiz talebi reddedilerek karar Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 27/2/2017 tarihli kararıyla onanmıştır.

10. Başvurucu vekili başvuru formunda karara dair kesinleşme şerhinin 17/4/2017 tarihinde düzenlenmiş olduğunu, UYAP Avukat Portal üzerinden 13/7/2017 tarihinde yaptığı incelemede kararın kesinleştiğini öğrenmesi üzerine başvuruda bulunduğunu bildirerek bireysel başvuruda bulunmuştur.

11. UYAP üzerinden yapılan incelemede 17/4/2017 tarihinde düzenlenen kesinleşme şerhinin başvurucu vekili tarafından 31/5/2017 tarihi saat 12.56"da görüldüğü, 13/7/2017 tarihinde görülen evrakın Ağır Ceza Mahkemesi tarafından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına 21/6/2017 tarihinde yazılan ve bahse konu yargılamaya ilişkin gerekçeli karar, kesinleşme şerhi ve Yargıtay kararının iletilmesi konulu müzekkere olduğu tespit edilmiştir.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

12. Anayasa Mahkemesinin 29/12/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Adli Yardım Talebi Yönünden

13. Adli yardım talebinde bulunan başvurucunun diğer bir ülkede ceza infaz kurumunda olduğu ve başvuru giderlerini karşılayabilecek ölçüde mal varlığının bulunmadığına dair beyan ve adli yardım talebinin dayanaktan yoksun olmadığı anlaşılmış olup 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesinin (1) ve (3) numaralı fıkraları uyarınca adli yardım talebinin kabulü ile yargılama giderlerini ödemekten muaf tutulmasına karar verilmesi gerekir (Nadali Aghelı Kohne Shahrı, B. No: 2014/12633, 9/9/2015, §§ 16-20).

B. Başvurucunun İddiaları

14. Başvurucu özetle Kazakistan"a iadesine dair talebin kabul edilebilir bulunmasıyla idam cezasının uygulanabileceği suçlar nedeniyle yargılanacağını ve muhtemelen ölüm cezası ile tecziye edileceğini ve kötü muameleye maruz kalacağını belirterek yaşam hakkı ve kötü muamele yasağının ihlal edildiğini, iade talebine dair yargılamada etkili araştırma ve inceleme yapılmadan, beyan ve iddiaları dikkate alınmadan karar verilmesi nedeniyle adil yargılanma ve etkili başvuru hakkının ihlal edildiğini, haksız ve keyfî olarak tutuklanması, tutukluluk incelemeleri ve tutukluluğa karşı itirazlarının dosya üzerinden yapılması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmektedir.

C. Değerlendirme

15. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun ihlal iddialarının yaşam hakkı, kötü muamele yasağı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.

16. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun"un "Bireysel başvuru usulü" kenar başlıklı 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:

"Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir. Haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde başvuramayanlar, mazeretin kalktığı tarihten itibaren onbeş gün içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte başvurabilirler ... "

17. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün "Başvuru süresi ve mazeret" kenar başlıklı 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

"Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir."

18. Somut başvuruda başvurucu vekili, Ağır Ceza Mahkemesi kararının 17/4/2017 tarihinde düzenlenmiş olan kesinleşme şerhini 13/7/2017 tarihinde UYAP Avukat Portalı üzerinden yaptığı inceleme sırasında gördüğünü bildirerek 14/7/2017 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuş ise de başvurucunun vekilinin kesinleşme şerhinden 31/5/2017 tarihinde UYAP Avukat Portalı üzerinden yaptığı inceleme sırasında haberdar olduğu belirlenmiştir (bkz. § 11).

19. Bu durumda yaşam hakkı ve kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddialar bakımından başvurunun 31/5/2017 tarihinden itibaren otuz günlük süre içinde yapılması gerekirken süresinden sonra 14/7/2017 tarihinde yapılması nedeniyle başvurunun bu kısmında süre aşımı bulunduğu değerlendirilmiştir.

20. Öte yandan 2/12/2016 tarihinde tutuklanan başvurucunun tutukluluk kararına karşı yaptığı itirazın 9/12/2016 tarihli karar ile reddedildiği anlaşıldığından söz konusu ret kararının tebliği yahut öğrenilmesinden itibaren otuz günlük süre içinde yapılması gerekirken süresinden sonra 14/7/2017 tarihinde yapılması nedeniyle başvurunun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddialarına dair kısmında da süre aşımı bulunduğu değerlendirilmiştir (bkz. § 8).

21. Açıklanan gerekçelerle başvurunun süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurucunun adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. 6100 sayılı Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 29/12/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Hemen Ara