Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/7039 Esas 2022/3468 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7039
Karar No: 2022/3468
Karar Tarihi: 12.04.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/7039 Esas 2022/3468 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bir boşanma davası sonucunda, davalı-davacı kadının temyiz ettiği karar incelenmiştir. Mahkeme tarafından verilen kararda, davalı-davacı kadının bazı temyiz itirazları yersiz bulunmuş, diğer itirazlar ise incelenerek hatalı karar verildiği belirlenmiştir. USD cinsi para yönünden, mal rejiminin sona ermesinden önce kadının hesabından çekilen paranın mal kaçırma kastıyla çekilmediğine dair yeterli delil olmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Araba yönünden açılmış bir dava olmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Islah talebi yönünde, belirsiz alacak davası niteliğindeki bir davada ancak bir kez ıslah yoluna başvurulabileceği gerekçesiyle davalı-davacının talebinin reddine karar verilmesi hatalı bulunmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu madde 229, Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 26 ve madde 107, HMK madde 176.
2. Hukuk Dairesi         2021/7039 E.  ,  2022/3468 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; duruşma için belirlenen 12.04.2022 günü temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... ve karşı taraf davacı-davalı ... ile vekili Av. ...'ın geldiği anlaşılmakla gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmakla bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
    1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2. Davalı-davacı kadının diğer temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
    a. Asıl dava konusu ...’tan çekilen USD cinsi para yönünden;
    Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde, artık değere katılma alacağı hesaplanırken "eklenecek değerler" göz önünde bulundurulur. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 229. maddesine göre; eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar ile mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler mal rejiminin sona erdiği anda mevcutmuş gibi tasfiyeye dahil edilir.
    Somut olayda, mahkemece, kadının ... hesabından çekilen 15.036,42 USD yönünden eklenecek değer kabul edilerek alacak hesaplanmış ise de, karar hatalı olmuştur. Şöyle ki, banka hesabından paranın boşanma dava tarihinden (09.08.2017) yaklaşık bir buçuk yıl önce 06.01.2016 tarihinde hesaptan çekildiği, mal rejimin devamı süresince diğer eşin alacağını azaltmak kastıyla paranın hesaptan çekildiğinin davacı-davalı erkeğin iddia ve ispat etmesi gerektiği, erkeğin süresinde mal kaçırma kastıyla paranın hesaptan çekildiğini iddia etmediği gibi, tarafların arasındaki ilk boşanma dava tarihinden önce paranın çekilmiş olması, para çekildikten sonra ilk boşanma dava tarihinden önce kadın adına taşınmaz alınarak kadının mal edinmeye devam etmesi, tarafların barışarak bir araya gelmesi ve paranın çekildiği tarih ile mal rejiminin sona erdiği tarihler arasındaki süre ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde mevcut delil itibariyle paranın mal kaçırma kastıyla bankadan çekildiği de ispatlanamamıştır. O halde, mahkemece, ... hesabından çekilen 15.036,42 USD yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
    b. 23 ES 040 plakalı araç yönünden;
    Hakim, tarafların talep sonucu ile bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK mad. 26).

    Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, davalı-davacı kadının dava dilekçesinde dava konusu yapılan alacak taleplerinde ... plakalı araç yönünden bir talebi olmadığı, ilk derece mahkemesinde bu aracın tasfiyede dikkate alınmamasına rağmen, bölge adliye mahkemesince sanki dava konusuymuş gibi aracın boşanma dava tarihinden çok önce satıldığı, mevcut olmadığı gerekçesiyle kadının istinaf taleplerinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, ... plakalı araç yönünden açılmış bir dava olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
    c. Islah yönünden;
    Somut olayda, ilk derece mahkemesince ve bölge adliye mahkemesince bir davada ancak bir kez ıslah yoluna başvurulabileceği gerekçesiyle davalı-davacının ıslah talebi yönünde reddine karar verilmiş ise de, karar hatalı olmuştur. Şöyle ki, işbu birleşen dava 06.12.2017 tarihinde açılmış olup HMK 107. maddesi gereğince dava dilekçesindeki talep belirsiz alacak davası niteliğinde olduğundan, davaya belirsiz alacak davasına ilişkin hükümlerin uygulanması gerekir. Davalı-davacı kadın vekili, dava dilekçesinde "tespit edilecek bedelin sonradan artırılmak kaydıyla fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00TL alacağın tahsilini" dava etmiş, daha sonra 16.07.2020 tarihli harcını yatırmak suretiyle sunduğu dilekçesinde "fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla toplam 166.684,62TL alacağın tahsilini" istemiştir. 23.03.2021 tarihli 3 nolu celsede taraf vekilleri ıslah taleplerinin olduğunu beyan etmişler, mahkemece ara kararla HMK 176 gereğince bir kez ıslah yoluna başvurulacağı gerekçesiyle taleplerin reddine karar verilmiştir. Mahkemece, davalı-davacı tarafından sunulan 16.07.2020 tarihli dilekçe ıslah dilekçesi kabul edilmiş ise de, dava tarihi itibariyle dava belirsiz alacak davası niteliğinde olduğundan 16.07.2020 tarihli dilekçenin ıslah dilekçesi değil, talep belirleme dilekçesi olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece, davalı-davacının talebinin yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 3.815 TL vekalet ücretinin Engin' den alınıp Derya'ya verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 12.04.2022 (Salı)







    Hemen Ara