Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2467 Esas 2022/4426 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2467
Karar No: 2022/4426
Karar Tarihi: 16.05.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2467 Esas 2022/4426 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bir boşanma davası sonucunda, erkek tarafından tedbir nafakasının reddi ve kusur belirlemesi ile kadın tarafından nafakaların miktarı, tazminatların miktarı, yoksulluk nafakasının reddi ve nafakalara ÜFE artış oranı uygulanmaması konularında temyiz edilmiştir. Mahkeme, erkeğin tedbir nafakasına yönelik temyiz dilekçesini reddetmiş ve kadın lehine hükmedilen tazminatların az olduğunu, hakkaniyet ilkesi ve Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddelerini de dikkate alarak daha uygun miktarlarda tazminat takdiri yapılması gerektiğini belirtmiştir. Kararın bozulmasına ve dosyanın bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu m. 174/1: Maddi tazminatın takdirinde hakkaniyet esastır.
- Türk Medeni Kanunu m. 174/2: Manevi tazminatın takdirinde hakkaniyet esastır.
- Türk Medeni Kanunu m. 4: Kanunların amacı, hakkaniyetin gerçekleştirilmesidir.
- Türk Borçlar Kanunu m. 50: Zarar görenin, zararının tazmini için gerekli masrafları yapmakla sorumlu olduğu kişiden tazminat talep etme hakkı vardır.
- Türk Borçlar Kanunu m. 51: Manevi zarar gören, acı çektiği ölçüde tazminat isteyebilir.
2. Hukuk Dairesi         2022/2467 E.  ,  2022/4426 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası, tazminatlar ve çocuklar lehine hükmedilen nafakaların miktarı yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise nafakaların ve tazminatların miktarı, yoksulluk nafakasının reddi ve nafakalara ÜFE artış oranı uygulanmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Davacı-karşı davalı erkek tarafından tedbir nafakasına ilişkin hüküm istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından, davacı-karşı davalı erkeğin tedbir nafakasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Davacı-karşı davalı erkeğin tedbir nafakasına yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda 3. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA,hükmün bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın ...'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 397.80 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ...'ya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 16.05.2022 (Pzt.)


    Hemen Ara