Esas No: 2022/4008
Karar No: 2022/4911
Karar Tarihi: 26.05.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4008 Esas 2022/4911 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/4008 E. , 2022/4911 K.Özet:
Korunma kararının kaldırılması için yapılan davanın mahkeme tarafından verilen kararı yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak verilen kararın doğrudan babanın adresine tebliğ edilmesi usulsüzdür, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi gerekmektedir. Ayrıca, hakkında korunma kararı alınmış olan kişinin hak ve menfaatlerinin öncelikli olduğu için yasal temsilcisi yahut kendisinin duruşmada hazır bulunması gerekmektedir. Adli yardım talebinin kabul edilmesi gerektiği belirtilmektedir.
Kanun Maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334-340. maddeleri adli yardıma ilişkin usul ve esasları düzenlemektedir.
- Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi, tebligatın bilinen en son adresinde yapılması gerektiğini ve adres kayıt sistemindeki bilinen en son adresin tebliğe elverişli olması şartını koşmaktadır.
- 2828 sayılı Kanun'un 22. ve 24. maddeleri, korunma kararı alınması ve kaldırılması hususlarını düzenlemektedir.
- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 26/3. maddesi, mahkemelerin bu kanun ve diğer kanunlardaki tedbir kararlarını almakla görevli olduğunu belirtmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Korunma Kararının Kaldırılması
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkındaki korunma kararı kaldırılan ... tarafından 22.03.2022 tarihli ek karar ve asıl hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Hakkındaki korunma kararı kaldırılan ..., temyiz dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı Kanun'un 363/3. maddesinde adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtaya da yapılabileceği ve 337/1. maddesi uyarınca da duruşma yapmaksızın talep hakkında karar verilebileceği düzenlenmiştir. Hakkındaki korunma kararı kaldırılan ...`in adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2- Temyize konu 26.03.2015 tarihli ... hakkında verilen korunma kararının kaldırılmasına ilişkin karar, baba ...`e mernis adresi olduğu tebliğ zarfı üzerinde belirtilmek suretiyle, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edilmiştir. Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır (Teb. K. m. 10/1). Adres kayıt sisteminde bulunan adresin bilinen en son adres olarak kabul edilebilmesi için bilinen, en son adrese tebligat yapılamamış olması veya bu adresin tebliğe elverişli olmaması halinde mümkündür. Bilinen en son adresin tebliğe elverişli olmadığı anlaşılmadan veya bu adreste tebligat yapılamadığı görülmeden doğrudan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde tebligatın yapılması; yapılan tebligatı usulsüz kılar (Teb. K. m. 10/2). Dosya içindeki sosyal inceleme raporundan hakkındaki korunma kararı kaldırılan ...`in babası ...`un o tarihte cezaevinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum sabitken kararın doğrudan babanın mernis adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliği usulsüzdür. Bu nedenle mahkemenin 22.03.2022 tarihli kararın kesinleştiğinden bahisle temyizin reddine ilişkin ek kararı yasal dayanaktan yoksun olup kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
3- Temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a) Dava, 2828 sayılı Kanuna göre alınmış olan korunma kararının kaldırılmasına ilişkindir. Sözü edilen Kanun, korunmaya muhtaç çocukların, ergin oluncaya kadar, bu kanun hükümlerine göre kurulan sosyal hizmet kuruluşlarında bakılıp gözetilmeleri hususundaki tedbirin görevli ve yetkili mahkemece alınacağını hükme bağlamıştır (2828 S.K. m. 22/1). Kanun'un 24. maddesi de, korunma kararı alınmasını gerektiren şartların ortadan kalkması halinde, kurum yetkililerinin önerisi üzerine mahkemece, çocuk ergin olmadan kaldırılabileceği gibi, ergin olduktan sonra da, çocuğun rızası alınmak şartıyla ve bu maddede gösterilen şartların varlığı halinde korunma kararının devamına karar verilebileceğini hükme bağlamıştır.
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 26/3. maddesinde mahkemeler ve çocuk hakiminin bu kanun ve diğer kanunlarda yer alan tedbir kararlarını almakla görevli olduğu düzenlendiğinden, 2828 sayılı Kanun maddesindeki tedbir kararlarında da çocuk mahkemeleri görevli bulunmaktadır (HGK'nın 16.01.2013 tarih, 2012/2- 563 esas, 2013/69 karar sayılı ilamı).
Yukarıda açıklandığı üzere 5395 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesiyle 2828 sayılı Kanun uyarınca korunmaya muhtaç çocuklar hakkında korunma kararı alma ve koşullarının varlığı halinde bu kararı kaldırma görevi çocuk mahkemelerinin görevi kapsamına alınmıştır. Eskişehir`de çocuk mahkemesi bulunmaktadır. Görev kamu düzenine ilişkin olup, her aşamada mahkemece kendiliğinden dikkate alınmalıdır. Gerçekleşen bu durum karşısında, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi yönünden bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
b) Kabule göre de;
Korunma kararının kaldırılmasına yönelik istek korunma altında bulunan çocuğun hak ve menfaatleriyle ilgilidir. Bu sebeple, davanın hakkında korunma kararı alınmış olan kişi küçük ise yasal temsilcisine, ergin ise korunma altına alınan kişiye yöneltilmesi gerekir. Bu husus nazara alınmadan eksik hasım ve incelemeyle hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ...`in adli yardım talebinin KABULÜNE, 2. bentte gösterilen sebeple 22.03.2022 tarihli ek kararın kaldırılmasına, temyiz edilen hükmün yukarıda 3/a bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyize konu sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 26.05.2022 (Per.)