Esas No: 2022/66
Karar No: 2022/5242
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/66 Esas 2022/5242 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/66 E. , 2022/5242 K.Özet:
Bir katılma alacağı davası sonucunda verilen bölge adliye mahkemesi kararı temyiz edilerek incelenmiştir. Davalı erkek tarafından temyiz edilen karar hatalı bulunmuştur. Davacının davalı adına kayıtlı taşınmazlar, evlilik birliği içinde satın alınan ve davalı tarafından devredilen taşınmazlar ve tespit edilecek araçlar ve banka hesapları nedeniyle katılma alacağı talep ettiği belirtilmiştir. Mahkemece, katılma alacağı taleplerinin tamamına hükmedilmesi hatalı bulunmuştur. Mahkeme, tarafların talep sonucu ile bağlı olduğu ve ondan fazlasına ya da başka bir şeye karar veremeyeceği yasasına atıfta bulunularak, davalının ortağı olduğu şirket yönünden mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı bir alacak talebi olmadığı ve şirketin ayrı tüzel kişiliği olduğu halde, davalının ortak olduğu şirketin kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince elde edeceği kar yönünden artık değere katılma alacağına hükmedilmesi hatalı bulunmuştur. Diğer yandan, kişisel mallar yerine geçen değerler ikame mal kuralı gereğince kişisel mal olup, 12 adet villa yönünden katılma alacağı olduğu kabul edilmiştir. Ancak, diğer 2 adet villa yönünden eksik araştırma ve inceleme yapıldığı belirtilerek, bu villalar yönünden de artık değer katılma alacağının hesaplanması gerektiği belirtilmiştir. Kararın kaldırılması ve bozulmasına karar verilmiştir.
Kararda geçen yasalar:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) maddesi 26: Hakim, tarafların talep sonucu ile bağlıdır ve ondan fazlasına ya da başka bir şeye karar veremez.
- Medeni Kanun (TMK) maddesi 220/4: Kişisel malların yerine geçen değerler ikame mal kuralı gereğ
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 01.06.2022 günü temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenleri konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Somut olayda, mahkemece davanın yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş ise de, karar hatalı olmuştur. Şöyle ki, davacının dava dilekçesinde davalı adına halen kayıtlı 31 adet taşınmaz, evlilik birliği içinde satın alınan ancak davalı tarafından devredilen 57 adet taşınmaz ile tespit edilecek araçlar ve banka hesapları nedeniyle katılma alacağı talep ettiği, davalının ortağı olduğu şirket yönünden mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan bir talebi olmadığı, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda 29 adet villanın tarafların üçüncü evliliklerinin olduğu dönemde (30.09.2016-09.10.2017) yapılan inşaat seviyesinin (%45) değerinden inşaatın yapım maliyetinin çıkarılarak bakiye kısmın yani müteahhit şirketin elde edeceği net karın edinilmiş mal olduğu belirtilerek artık değere katılma alacağının hesaplandığı, mahkemenin gerekçesinde de ada-parsel ve bağımsız bölümleri belirtilen 8818 ada 1 parsel üzerinde bulunan 14 adet villa yönünden davacının katılma alacağı olduğunun kabul edildiği, mahkemenin kabul ettiği 14 adet villanın davalı ... adına 06.12.2016 tarihinde kat irtifakı tesisi nedeniyle tescil edildiği, 07.12.2015 tarihinde yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinde davalı ...’un arsa sahibi, davalının ortağı olduğu Bıyıkoğlu Halıcılık ve İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.’nin müteahhit olduğu, sözleşme içeriğine göre 8818 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine yapılacak 30 adet villanın 12 adetin arsa sahibine, 18 adetin müteahhit firmaya; 8819 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine yapılacak 6 adet villadan da 2 adetin arsa sahibine, 4 adetin müteahhit firmaya ait olacağının düzenlendiği anlaşılmaktadır.
O halde, öncelikle hakim, tarafların talep sonucu ile bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceğine (HMK m. 26) göre, mahkemece, davacının davalının ortağı olduğu şirket yönünden mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı bir alacak talebi olmadığı ve şirketin ayrı tüzel kişiliği de olduğu halde, davalının ortak olduğu şirketin kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince elde edeceği kar yönünden artık değere katılma alacağına hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Diğer yandan, TMK 220/4. bendi gereğince kişisel malların yerine geçen değerler ikame mal kuralı gereğince kişisel mal olup 07.12.2015 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalıya 8818 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yapılacak 12 adet villanın davalının kişisel malı yerine geçen değer olduğu anlaşılmakla kişisel mal niteliğinde olduğundan 12 adet villa yönünden katılma alacağı olduğunun kabul edilmesi hatalı olmuştur. Ancak, diğer 2 adet villa yönünden mahkemece, villaların edinme sebebinin araştırılarak, diğer bir deyişle işbu villaların kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince mi yoksa karşılığı verilmek suretiyle mi edinildiği belirlenerek, sonucuna göre edinilmiş mal olduğunun tespit edilmesi halinde işbu 2 adet villa yönünden artık değer katılma alacağı hesaplanması gerekirken, işbu villalar yönünden de eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi de hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, duruşma için takdir olunan 3.815,00 TL vekâlet ücretinin davacıda alınarak davalıya verilmesine,
istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 01.06.2022 (Çrş.)