Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4171 Esas 2022/5332 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4171
Karar No: 2022/5332
Karar Tarihi: 06.06.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4171 Esas 2022/5332 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında mahkeme, davacı-davalı erkeğin kusurlu, davalı-davacı kadının kusursuz olduğu gerekçesiyle davalı-davacı kadının boşanma davasının kabulüne karar vermiş, tarafların boşanmalarına hükmetmişti. Ancak davacı-davalı erkeğin temyiz itirazları üzerine bölge adliye mahkemesi kararın temyiz itirazlarını reddetmişti. Yapılan incelemeler sonucunda, davacı-davalı erkek ve davalı-davacı kadının eşit derecede kusurlu oldukları belirlendi. Eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilemez. Bu nedenle, davalı-davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi hatalı bulundu ve karar kaldırılarak bozuldu.
Kanun maddeleri:
- 6100 s. HMK. m. 255: Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalıdır.
- TMK m.174/1-2: Eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilemez.
2. Hukuk Dairesi         2022/4171 E.  ,  2022/5332 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, nafaka miktarları, tazminat miktarları, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının tüm, davacı-davalı erkeğin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasının yapılan yargılamasında mahkemece davacı-davalı erkeğin kusurlu, davalı-davacı kadının kusursuz olduğu gerekçesi ile davalı-davacı kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı-davalı erkeğin boşanma davasının ise reddine karar verilmiş, hükmün taraflarca istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince tarafların istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalıdır (6100 s. HMK. m. 255). Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Dosyada, davacı-davalı erkek tanıklarının olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgu da yoktur. Bu nedenle davacı-davalı erkek tanıklarının beyanlarına itibar edilmemesi doğru olmamıştır. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı-davalı erkeğin kusurlu davranışlarının yanı sıra davalı-davacı kadının da birlik görevlerini yerine getirmediği, davacı-davalı erkeğe ve annesine hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ve boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit derecede kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden davacı-davalı erkeğin tam kusurlu kabul edilmesi doğru olmamıştır.
    3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere, tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda eşit derecede kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilemez (TMK m.174/1-2). O halde, hatalı kusur belirlemesi sonucunda davalı-davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde açıklanan sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Sebahat'a yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran ...'a geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.06.06.2022 (Pzt.)







    Hemen Ara