Esas No: 2022/3797
Karar No: 2022/5646
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/3797 Esas 2022/5646 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/3797 E. , 2022/5646 K.Özet:
Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile boşanmaya ve feragata hükmedilmiştir. Davalı erkek, istinaf kanun yoluna başvurduysa da, bu başvurusu bölge adliye mahkemesince esastan reddedilmiştir. Ancak tarafların ikisi de Türk vatandaşı olmadığından, boşanma davası, \"Yabancılık\" unsuru taşımaktadır. Bu sebeple, davada uygulanacak hukuk, tarafların hangi ülke vatandaşı olduklarının belirlenmesinin ardından eşlerin müşterek milli hukuku, ayrı vatandaşlıkta olmaları halinde müşterek mutad mesken hukuku ve bulunmadığı takdirde Türk hukuku olarak kararlaştırılacaktır. Mahkemece ise Türk hukuku uygulanarak hüküm tesis edilmiştir. Bu sebeple, bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılmış, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 14. maddesi
- 5718 s. MÖHUK m. 1
- MÖHUK m. 14/1
- 5718 s. MÖHUK m. 2/1
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile,Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesine göre tarafların boşanmalarına ve ferilerine hükmedilmiş, davalı erkek tarafından, süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesince davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 14. maddesi “Boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri, eşlerin müşterek millî hukukuna tâbidir. Tarafların ayrı vatandaşlıkta olmaları hâlinde müşterek mutad mesken hukuku, bulunmadığı takdirde Türk hukuku uygulanır” hükmünü içermektedir.
Yapılan incelemede tarafların ikisinin de dava tarihi itibari ile Türk vatandaşı olmadıkları anlaşılmaktadır. Buna göre dava, tarafları bakımından "Yabancılık" unsuru taşımaktadır. Bu durumda davada uygulanacak hukuk, 5718 sayılı Kanun hükümlerine göre tespit edilecektir (5718 s. MÖHUK m. 1). Bu kanuna göre, boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri, eşlerin müşterek milli hukukuna tabidir. (MÖHUK m. 14/1 ) Hakim, Türk kanunlar ihtilafı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili olan yabancı hukuku, tarafların bu hususta bir isteği olup olmadığına bakmaksızın re'sen uygulamak zorundadır (5718 s. MÖHUK m. 2/1). O halde tarafların hangi ülke vatandaşı oldukları belirlendikten sonra , öncelikle taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde eşlerin müşterek millî hukukunun uygulanması, ayrı vatandaşlıkta olmaları hâlinde müşterek mutad mesken hukukunun uygulanması, bulunmadığı takdirde Türk hukukunun uygulanması gerekirken, mahkemece Türk hukukunun uygulanarak hüküm tesis edilmesi doğru olmayıp, hükmün bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, İlk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.06.2022 (Pzt.)