Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4484 Esas 2022/6103 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bir karşılıklı boşanma davasında, ilk derece mahkemesi her iki davanın da ispatlanamadığı gerekçesiyle reddetti. Ancak davacı-davalı erkeğin, kadının ablasını tehdit edip ona hakaret ettiği ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu sabit olduğundan, davalı-davacı kadının açtığı birleşen davanın kabulü gerekiyordu. Bu nedenle bölge adliye mahkemesi kararı bozdu ve dosyayı ilk derece mahkemesine gönderdi. Kararda TMK m.166/1 de yer alan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine değinildi.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu m.166/1 (Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebi)

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından birleşen davanın reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine (TMK m.166/1) dayalı olarak karşılıklı açılan boşanma davalarında, ilk derece mahkemesince her iki davanın reddine karar verilmiş, tarafların istinaf kanun yoluna başvuruları üzerine bölge adliye mahkemesince esastan ret kararı verilmiştir.
İlk derece mahkemesince her iki davanın da ispatlanamadığı gerekçesi ile asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş ise de; davacı-davalı erkek tarafından, kadının ablasına whatsapp mesaj ve video kayıtları gönderdiği, video kayıtlarında erkeğin hastanede kaldığı süreçte giydiği pijamaların erkek tarafından yakıldığı, yakılma sebebinin ise pijamaların kadının ablası tarafından alınması olarak belirtildiği, beraberindeki mesaj kayıtlarında ise pijamaların yakılma videosundan bahsedilerek kadının ablasının tehdit edildiği ve ona hakaret edildiği anlaşılmıştır. Bu deliller dosyaya davacı-davalı erkek tarafından sunulmuş olup, davalı-davacı kadın tarafından da birleşen dava dilekçesinde bu vakıalara dayanılmıştır.
Bununla birlikte, erkeğin başka kadınlarla görüştüğü ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı vakıalarına, davalı-davacı kadın tarafından dayanılarak erkeğin başka kadınlarla yaptığı iddia edilen mesajlaşma kayıtları dosyaya sunulmuştur. Davalı-davacı erkek, her ne kadar bu konuşmaların yaptığı kazaya taziye amacı ile olduğunu belirtmiş ise de erkeğin başka kadınlar ile güven sarsıcı nitelikte mesajlaştığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, davacı-davalı erkeğin, kadının ablasını tehdit edip ona hakaret ettiği ayrıca güvensarsıcı davaranışta bulunduğu sabit olduğundan, kadın tarafından açılan birleşen davanın kabulü gerekir iken yazılı gerekçe ile birleşen davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatıran yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi. 22.06.2022(Çrş)