Esas No: 2021/10882
Karar No: 2022/6220
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/10882 Esas 2022/6220 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2021/10882 E. , 2022/6220 K.Özet:
Dava, ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesinde ortaya çıkan alacak istemine ilişkindir. Davacı mirasçı sağ eşin talep ettiği alacak miktarından, davanın tarafları olan ve mirasçılık sıfatına sahip tüm mirasçılar sorumlu tutulmuştur. Ancak mahkemenin, davalıların müteselsilen sorumlu tutularak karar vermesi doğru değildir. Bu nedenle, bölge adliye mahkemesi kararı, temyiz edilen bölüm itibariyle kaldırılmış ve ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri ise, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 499. maddesi olarak belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Ölüme Bağlı Mal Rejiminin Tasfiyesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava , ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre bir kısım davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Bir kısım davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Somut olayda, davacı sağ eş de dahil davanın tarafları, ortak miras bırakan Hüseyin’in mirasçısıdırlar ve tereke borçlarından kanuni düzenlemeler çerçevesinde hepsi de sorumludurlar. Başka bir anlatımla, mirasçılık sıfatına sahip olduğundan (TMK mad. 499), alacaklı ve borçlu sıfatı davacı sağ eş de kısmen birleşmiştir.
Tüm bu açıklamalar nedeniyle, davacı mirasçı sağ eşin mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle talep ettiği ve terekeye ait borç sayılan alacak miktarından, davanın mirasçılar arasında görülmesi nedeniyle, davacı da dahil bütün mirasçılar miras payları oranında sorumludurlar. Buna göre, somut olayda hüküm altına alınan tereke borcundan davacının da miras payı oranında sorumlu olduğu göz önünde bulundurularak temyiz eden davalıların miras payı oranında sorumlu olduğu miktarın hüküm fıkrasında gösterilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde alacağın tamamından davalıların müteselsilen sorumlu tutularak karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan sebeple temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerine yönelik temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 23.06.2022 (Prş.)