Esas No: 2021/2611
Karar No: 2022/3087
Karar Tarihi: 06.06.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2611 Esas 2022/3087 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/2611 E. , 2022/3087 K.Özet:
Davacı vekili, davalılardan biri olan inşaat şirketinin gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile müvekkiline satmayı taahhüt ettiği bağımsız bölümü satmayı reddetmesi üzerine tescil davası açtı. Mahkeme, davacının tapu iptali ve tescil talebini reddetti ancak alacak istemi konusunda talebi kabul etti ve yasal faize hükmetti. Davacı vekili, bu kararı temyiz etti. Temyiz incelemesinde, davalı inşaat şirketinin tacir olduğu ve davacının ticari faiz talep etme hakkının olduğu karara bağlandı. Karar bozuldu ve avans faizi hükmedilmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri olarak; TTK'nın 19. ve 3. maddesi ile 3095 sayılı Kanunun 2. maddesi özetle kararda değinilen kanun maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Tüketici Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; davalı ... San. Paz. Ltd. Şti.'nin 26/08/2011 tarih ve 21318 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Mal Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ile mülkiyeti diğer davalı ...'ya ait olan taşınmaz üzerine bir bina yapmayı yüklenici sıfatıyla üstlendiğini, yüklenicinin yapmakta olduğu binanın 1.normal kat 6 nolu bağımsız bölümünü gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satmayı vaad ettiğini, satış sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere müvekkilinin edimlerini tamamen yerine getirdiğini, ancak dava konusu taşınmazın halen arsa sahibi ... adına kayıtlı olduğunu ileri sürerek; davanın kabulünü, dava konusu taşınmazın davacı adına tescilini, tescil talebi uygun görülmemesi halinde dava konusu bağımsız bölümün dava tarihindeki gerçek değerinin satış vaadi tarihi olan 22/05/2012 tarihinden itibaren işleyen ticari avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesini, yargılama harç ve masraflarıyla vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, davaya karşı yazılı cevap dilekçesi sunmamışlardır. Duruşmada; davalı ... vekili müvekkili yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; bilirkişi raporundaki tespitler ışığında davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine, alacak istemine ilişkin talebin kabulüne, davacının tüketici konumunda bulunduğu gerekçesiyle 21/07/2015 dava tarihi itibarıyla yasal faize hükmedilmesine, davalılardan ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı yüklenici tacir olup uyuşmazlık konusunda inşaat işidir. 6102 Sayılı TTK'nın 19. ve 3. maddesi uyarınca taraflardan biri için ticari olan iş, diğer taraf için de ticaridir. Bu nedenle davacı 3095 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince tazminat halinde avans faiz istenebilir. Davalıdan avans faizi talep edebilir. Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin faizin türüne ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülmemiş ise de, taraflar arasındaki işin ticari iş mahiyetinde olduğu ve davacı tarafından ticari faiz talep edildiği dikkate alınarak, kabule karar verilen miktar yönünden avans faizine hükmedilmesi gerekirken, alacağa yasal faiz uygulanması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş olmakla birlikte, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nın 370/2 maddesi uyarınca kararın aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İstanbul Anadolu 6. Tüketici Mahkemesinin 2015/1650 Esas, 2020/158 Karar sayılı kararının “HÜKÜM” bölümünün 2 no.lu bendinde geçen “yasal faizi” kelimesinin çıkarılarak yerine ''Avans faizi'' kelimesinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.