Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4657 Esas 2022/6616 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi, davacı-karşı davalı erkeğin açtığı evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davası ile davalı-karşı davacı kadının aynı nedenle açtığı karşı boşanma davasının yapılan yargılamasında, ilk derece mahkemesinin kararında tarafların kimlik bilgilerine yer verilmemesi nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca, boşanma veya evliliğin iptaline ilişkin kararlarda tarafların Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ve aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgileri, evlilik içinde doğmuş çocuklar ve bunların kimlik bilgileri ile karara ait usul mevzuatının öngördüğü diğer esas ve usule ait hükümlerin bulunması zorunlu olduğu belirtilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 27, 297 ve 304. maddeleridir.

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı-karşı davalı erkeğin açtığı evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ile davalı-karşı davacı kadının aynı hukuki nedene dayalı karşı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasında erkek tarafından açılan davanın reddi ile kadın tarafından açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ancak boşanma hükmünde tarafların kimlik bilgilerine yer verilmemiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı-karşı davacı kadın tarafından boşanmanın fer'ileri yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuş ve bölge adliye mahkemesince kadının fer'ilere yönelik talebi hakkında hüküm verilmiştir.
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 27. maddesinde, boşanma veya evliliğin iptaline ilişkin kararlarda tarafların Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ve aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgileri, evlilik içinde doğmuş çocuklar ve bunların kimlik bilgileri ile karara ait usûl mevzuatının öngördüğü diğer esas ve usule ait hükümlerin bulunmasının zorunlu olduğu düzenlenmiştir. Tarafların davalarındaki boşanma hükümlerine karşı istinaf ve temyiz kanun yoluna başvurulmamış olmakla birlikte, bölge adliye mahkemesince Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 27. maddesi hükmü gözetilmeden, infazda duraksamaya yol açacak şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kanuna uygun boşanma hükmü kurulmak üzere kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy çokluğu ile karar verildi. 04.07.2022 (Pzt.)

KARŞI OY

1-İlk derece mahkemesince, erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile boşanmaya ve fer'i taleplere karar verilmiş; karar sadece fer'i talepler yönünden kadın tarafından istinaf edilmiş, temyize erkek gelmiştir. Kadının açtığı boşanma davasında verilen boşanma hükmü erkek ve kadın tarafından istinaf edilmediğinden kesinleşmiştir. Temyize de konu edilmemektedir. Bu durumda, istinaf edilmemesi nedeni ile istinaf incelemesi dahi yapılmayan ilk derece mahkemesinin verdiği boşanma hükmü temyizen Dairenin önüne gelmediğinden ilk derece mahkemesi kararında tarafların kimlik bilgilerinin eksik olduğu gerekçesi ile boşanma hükmü bozulmamalıdır. Her ne kadar Yargıtay, HMK'nın 369. maddesi gereğince kanunun açık hükmüne aykırı hususlarda tarafların temyiz itirazları ile bağlı değil ise de, bağlı olmama temyiz incelemesi yapılacak hükümle sınırlıdır.
2-Kaldı ki, ilk derece mahkemesi kararı incelendiğinde davacının ve davalının ad-soyadları, en önemlisi T.C. kimlik numaraları ve açık adreslerinin kararda mevcut olduğu görülmektedir. Bu bilgilerin, HMK'nın 297. maddesine göre hükmün kapsamında yer alması uygun ve yeterlidir. Nüfus Hizmetleri Kanunu'na göre ayrıca yazılması gereken bilgilerde eksiklik olması ve kararın nüfusa işlenmemesi halinde tarafların kimliğine ilişkin bu husus HMK'nın 304. maddesi gereğince hakim tarafından re'sen düzeltilebilir.
Bu nedenle, sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.