Esas No: 2022/4521
Karar No: 2022/6809
Karar Tarihi: 05.07.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4521 Esas 2022/6809 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/4521 E. , 2022/6809 K.Özet:
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından verilen, karşılıklı boşanma davasına ilişkin kararın temyiz edilmesi sonucunda, davalı-karşı davacı erkeğin iştirak nafakalarına yönelik temyiz dilekçesi reddedilmiştir. Ancak, kadına şiddet uygulama nedeniyle erkeğin ağır, kadının da az kusurlu olduğuna hükmedilmesinin yanlış olduğu ve boşanmaya sebebiyet verecek kusurlu davranışın ispat edilemediği için maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği belirtilmiştir. Bu nedenle bölge adliye mahkemesi kararı bozulmuş ve dosya ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu Madde 174/1-2: Maddi ve manevi tazminat.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, iştirak nafakaları, kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Davalı- karşı davacı erkeğin iştirak nafakalarına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
İlk derece mahkemesinin 01.12.2021 tarihli kararı davalı- karşı davacı erkek tarafından iştirak nafakaları yönünden istinaf edilmediğinden kesinleşmekle davalı- karşı davacı erkeğin, iştirak nafakalarına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı- karşı davacı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a) Bölge adliye mahkemesince davalı- karşı davacı erkeğin kadına şiddet uygulaması nedeniyle ağır kusurlu, davacı- karşı davalı kadının da evi terk etmesi nedeniyle az kusurlu olduğuna karar verilmiş ise de; dosyada yapılan incelemede 07.11.2016 tarihli olay nedeniyle Kozaklı Asliye Ceza Mahkemesinde görülen ve erkeğin kadına karşı basit yaralama suçundan ceza aldığı davadan sonra, davacı- karşı davalı kadının dava ve cevap dilekçesindeki beyanlarından evliliği yürütmek için tekrar eve döndüğü, eldeki 25.05.2018 tarihli boşanma davasını açmadan 3-4 ay önce evden ayrıldığı, bu durumda kadının erkeği affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı, bu olaydan sonra kadının şiddete maruz kaldığının dosya kapsamında ispatlanamadığı ve şiddet vakıasının erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, kadına yüklenen evi terk etmesi vakıasının ise kadın tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. O halde boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda davacı- karşı davalı kadının tam kusurlu olduğu anlaşılmış olup; erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğuna hükmedilmesi doğru bulunmamış ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.
b) Yukarıda 2/a bendinde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davalı -karşı davacı erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek kusurlu bir davranışı ispatlanamamış olup kusursuz olan eş aleyhine maddî ve manevî tazminata hükmedilemez. O halde davacı- karşı davalı kadının maddî ve manevî tazminat (TMK m. 174/1-2) taleplerinin reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple davalı- karşı davacı erkeğin iştirak nafakalarına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2/a ve 2/b bentlerinde açıklanan sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.05.07.2022(Salı)