Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/5565 Esas 2022/6797 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5565
Karar No: 2022/6797
Karar Tarihi: 05.07.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/5565 Esas 2022/6797 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, Avustralya Devleti Melbourne Aile Mahkemesi tarafından verilen boşanma kararının Türkiye’de tanınması ve tenfizi için dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, kesinleşme şerhi içeren asıl veya onanmış suretinin ibraz edilmemesi nedeniyle davayı reddetmiştir. Davacı bu kararı istinaf etmiştir ancak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesinin kararı doğru bulunarak reddedilmiştir. Ancak temyiz incelemesi sonucunda, yabancı mahkeme kararının kesinleşme şerhi içeren asıl veya onanmış suretinin ibraz edilmesi şartının yerine getirildiği, karardan hangi mahkeme tarafından verildiğinin anlaşıldığı ve o ülke usulünce düzenlenmiş boşanma kararına kesinleşme şerhi düzenlendiği belirlenmiştir. Dolayısıyla, mahkemece delillerin toplanıp işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve karar bozulmuştur.
5718 sayılı Yasanın 53. maddesi, yabancı mahkeme kararlarının Türkiye'de tanınması ve tenfizi için gerekli belgelerin ibraz edilmesine ilişkin düzenlemeler içermektedir.
2. Hukuk Dairesi         2022/5565 E.  ,  2022/6797 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Davacı vekili 16.08.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına ilişkin Avustralya Devleti Melbourne Aile Mahkemesinin 23.05.1994 tarih 4236/94 sayılı 24.06.1994 kesinleşme tarihli boşanma kararının tanınmasına karar verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesi tarafından”.davacı vekilince tanınması istenilen yabancı mahkeme kararının kesinleşme şerhini içeren aslı veya usulüne uygun onanmış sureti ibraz edilmemesi nedeniyle kesin süre verilmiş davacı vekili tarafından verilen kesin sürede tanınması istenilen yabancı mahkeme kararının kesinleşme şerhini içeren aslı veya ilgili makamlarca onanmış suretinin ibraz edilmediği, ibraz edilen belgenin tercümesinden boşanma kararının kim tarafından ve hangi sıfatla verildiğinin yazılı olmadığı, tasdikinde de bunun belirtilmediği , böylece kararın hakim tarafından verilen ve usulüne uygun tasdikli suret olmadığı” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı istinaf talebinde bulunmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesi tarafından “ilk derece mahkemesince 17/01/2019 ve 07/03/2019 tarihli celselerde alınan ara kararlar uyarınca duruşmalarda hazır bulunan davacı tarafa ihtarlı süre verildiği, davacı vekili tarafından belirtilen sürede istenen belgelerin sunulmadığı, davacı vekili tarafında sunulan bir kısım belgelerden de kararın kim tarafından hangi sıfatla verildiği anlaşılmadığı gibi diğer belgelerde de bu hususun belirtilmediği, açıklanan nedenlerle 5718 sayılı Yasanın 53. maddesindeki yükümlülüğün davacı tarafından yerine getirilmediği anlaşıldığından ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın isabetli olduğu “ gerekçesi ile istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, davacı tarafça bu karar temyiz edilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre davacı tarafa mahkemece verilen süre neticesinde davacı vekili ellerinde bu kararın bulunduğunu , yabancı mahkemeden kendilerine başkaca bir ilam verilmediğini belirttikleri, dosyaya sunulan kararın incelenmesinde Avustralya Devleti Melbourne Aile Mahkemesinin ülkedeki usul kuralları gereğince düzenlediği bir karar niteliğinde bulunduğu, karardan hangi mahkeme tarafından verildiğinin anlaşıldığı, o ülke usulünce düzenlenmiş boşanma kararına kesinleşme şerhi de düzenlendiği anlaşılmaktadır. Hal böyle iken mahkemece delillerin toplanıp işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.05.07.2022(Salı)

    Hemen Ara