Esas No: 2022/5074
Karar No: 2022/7044
Karar Tarihi: 15.09.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/5074 Esas 2022/7044 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/5074 E. , 2022/7044 K.Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin boşanma davasıyla ilgili olarak verdiği karar temyiz edilmiştir. Kadın tarafından istenen nafaka ve tazminat miktarları ile çocuk-baba ilişkisi konusu, erkek tarafından ise kusur belirleme, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmiştir. Mahkeme, erkek tarafının tüm itirazlarının yersiz olduğunu belirtmiştir. Ancak nafaka ve tazminat miktarlarının mahkemece yanlış değerlendirildiğini belirterek daha adil bir değerlendirme yapılması gerektiğini ifade etmiştir. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi hakkaniyet ilkesini ve Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddelerini dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.
Detaylı olarak;
- Taraflar arasındaki Boşanma davasına ilişkindir.
- Kadın tarafından istenen nafaka ve tazminat miktarları, çocuk-baba ilişkisi konusu, erkek tarafından ise kusur belirleme, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmiştir.
- Mahkeme, erkek tarafının tüm itirazlarının yersiz olduğunu belirtmiştir.
- Nafaka ve tazminat miktarlarının daha adaletli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
- Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi hakkaniyet ilkesinin ve Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddelerinin dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından nafaka ve tazminat miktarları, ortak çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişki yönünden; davalı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar ve nafakalar yönlerinden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
4-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatlar azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi (TMK m. 174/1-2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2.), (3.) ve (4.) bentlerde gösterilen sebeplerle temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi kararının BOZULMASINA, 1. bentte açıklanan nedenle tarafların temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan temyize konu hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi.15.09.2022 (Prş.)