Esas No: 2022/6597
Karar No: 2022/7129
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/6597 Esas 2022/7129 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/6597 E. , 2022/7129 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi ve erkeğin kabul edilen davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava; davacı erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenlerine dayalı boşanma davası olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda erkeğin bir erkek çocuğunu kasten öldürmek, iki erkek çocuğunu da kasten öldürmeye teşebbüs etmek eylemlerinden kaynaklı olarak evlilik birliğinin sona ermesinde tam kusurlu olduğunu belirtilerek erkeğin davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı erkek tarafından istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı erkeğin ağır, davalı kadının ise hafif kusurlu olduğu belirtilerek erkeğin davasının kabulüne hükmedilmiş, hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince her ne kadar, evi terk ettiği vakıası davalı kadına kusur olarak yüklenilmiş ise de; dosya arasında bulunan ceza dosyası içeriği ve tanık beyanları dikkate alındığında kadının ortak evi terk etmeye zorlandığı, ortada terk hukuki sebebine dayalı açılmış bir davanın da bulunmadığı, davalı kadının boşanmaya sebebiyet veren kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Erkek tarafından karar temyiz edilmediğinden erkeğe yüklenen kusurlu davranış da kesinleşmiştir. Gerçekleşen bu duruma göre; davalı kadının kusursuz olduğu, erkeğin bir erkek çocuğunu kasten öldürmek, iki erkek çocuğunu da kasten öldürmeye teşebbüs etmek eylemlerinden kaynaklı olarak evlilik birliğinin sarsılmasında tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu duruma göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı erkek tam kusurlu olup, hiç kimsenin sırf kendi kusurundan yararlanarak boşanma hükmü elde edemeyeceği ilkesi gereğince boşanma davasının reddi gerekirken, yanılgılı kusur belirlemesinin sonucu olarak boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine olarak oy birliğiyle karar verildi.19.09.2022 (Pzt.)