Esas No: 2022/710
Karar No: 2022/7206
Karar Tarihi: 20.09.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/710 Esas 2022/7206 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/710 E. , 2022/7206 K.Özet:
İki taraf arasındaki karşılıklı boşanma davası hüküm altına alındıktan sonra temyiz edildi. Mahkeme, davacı-karşı davalı kadının hüküm altına alınan tedbir nafakası, maddi ve manevi tazminatın az olduğunu belirtti ve daha uygun miktarda takdir edilmesini gerektirdiğini vurguladı. Ayrıca, mahkeme tedbir nafakasının boşanma davası süresince, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre, uygun miktarda hüküm altına alınması gerektiği konusunda karar verdi. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri hükümleri dikkate alınarak, daha uygun miktarda maddi (TMK m.174/1) ve manevi (TMK m.174/2) tazminat takdiri gerektiği açıklandı. Türk Medeni Kanunu'nun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tedbir nafakasının tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek, boşanma davası süresince, hüküm altına alınması gerektiği belirtildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı ile tedbir nafakası yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat ile reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 20.09.2022 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... ile karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı-karşı davalı kadın yararına, ilk derece mahkemesince, Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesi uyarınca hüküm altına alınan aylık 300 Türk lirası tedbir nafakasının, hüküm ile birlikte karar tarihi itibari ile kaldırılmasına karar verilmiş, davacı-karşı davalı kadının buna ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
Anılan madde uyarınca, mahkeme, boşanma davasının açılması ile birlikte, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK.m.186/1), geçimine (TMK m.185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m..185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden almak zorundadır .
O halde; Türk Medeni Kanunu'nun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek boşanma dava tarihinden geçerli olmak ve boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar devam etmek üzere, davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, davacı-karşı davalı kadın yararına hüküm altına alınan tedbir nafakasının ilk derece mahkemesinin karar tarihi itibari ile kaldırılmasına karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 8.400 TL vekâlet ücretinin ...'dan alınıp ...'ye verilmesine, aşağıda yazılı harcın ...'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 397.80 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ...'ye geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 20.09.2022 (Salı)