Esas No: 2022/4856
Karar No: 2022/7359
Karar Tarihi: 22.09.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4856 Esas 2022/7359 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/4856 E. , 2022/7359 K.Özet:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nin verdiği karar, bir karşılıklı boşanma davasıyla ilgilidir. Kadın ve erkek taraf arasındaki davalarda, erkeğin davası kabul edilirken, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları konusunda karar davacı-karşı davalı kadın, katılma yoluyla kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka talepleri konusunda karar ise davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkeme kararına göre, kadının yararına hükmolunan yoksulluk nafakası azdır ve daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Maddi ve manevi tazminatlar da yetersizdir ve daha uygun miktarda tazminat takdiri yapılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun ilgili maddeleri dikkate alınarak daha uygun bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi: Hakkaniyet ilkesi
- Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri: Maddi ve manevi zararların tazmini hakkında açıklamalar yapmaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden; davacı-karşı davalı erkek tarafından ise, katılma yoluyla kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bent kapsamında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı karşı davacı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatlar azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi (TMK m. 174/1-2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, davacı karşı davalı erkeğin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz eden ...'e yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ...'e geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 22.09.2022 (Prş.)